NEDEN Mİ DOĞU GÜNEŞİ?

Başlarken…
Başlarken, amacımız, niye başladığımızın kısa bir izahını sunmaktır. Medyaya güven olmaz, kendi sade vatandaş kimliğimden öğrendiğim kadarıyla. Ama aynı şekilde sade bir vatandaş olarak medyasız da olunamayacağını bilmekteyim. Birilerinin olan bitenden, halkı haberdar etmesi gerekir. Ama yanlış ama doğru… Buna halk karar verir. Bizim de kendimize göre bir duruşumuz ve tarafımız olacaktır elbette. Olayları seyredeceğimiz bir penceremiz…
Alçak damlı evlerimizin yüksek, küçük pencerelerinden içeriye yayılan ışıktır Doğu Güneşi; Ardahan’ın devam eden makûs kaderine halkça ve hakça bir serzeniştir.
Misyonumuz, kimseye ne körü körüne taraf olmak ne de karşı olmaktır. En radikal yanımız, demokrasiye, insan hak ve özgürlüklerine ve haber alma özgürlüğüne bağlı olmaktır.
Tek geçim şansının tarım ve hayvancılık olan bu bölge, sanayinin gelişmesiyle birlikte maalesef ekonomik olarak geri bırakıldı. Ekonominin gelişememesi zorunlu olarak sağlık, eğitim, ulaşım gibi sorunları da beraberinde getirdi. Ancak bu zorluklara rağmen zenginleşen, eğitimle bir yerlere gelen insanlar da kendi memleketlerine gereken değeri vermediler.
Zenginleşmek, kültürlenmek maalesef kişiyi aydınlatmıyor. Politik zehirlenme, adeta kültürel bir virüs gibi en eğitimli olanımızın da beynine bulaşmış durumda. Aynı havayı solumamız yetmiyor birilerine…
Bu yolculuğumuz aynı zamanda bir hesap sorma yürüyüşüdür. Köyden gelip okuluna yetişemeyen öğrencinin, Ardahan Üniversitesi’nin kapısından dahi içeriye alınmayan Hoçvanlı akademisyenin, ihtiyaç fazlası ürününü satamayan köylünün, siftah yapamayan esnafın, ev bulamayan üniversitelinin kısacası kendi memleketinde dışlananın, hor görülenin, mağdur edilenin sesi olacaktır Doğu Güneşi.   
Mehmet AVŞAR