KÖRLER VE SAĞIRLAR ÜLKESİNDE HAYAT

           Hani şair demiş ya bilmem ağlasam mı, gülsem mi? İşte böyle bir şey Ardahan’ın yürekleri sızlatan hali.  Aslında düşünmeyen insan için her şey yolunda gibi görünür, her şey gülük gülistanlık.’’ Ah! Şu devlet biraz daha yardım etse şöyle bana, biraz makarna, biraz daha kömür, ekmediğim tarlaların parasını bir an önce verse de yesem.’’ der, düşünceden yoksun ama her şeyi bilen kurnaz vatan daş.
         Körler- sağırlar ülkesinde vatandaşı bu hale sokan elbette sistem , elbette devlet. Devlet vatandaşına her defasında balık verirse, kim balık tutmayı öğretecek bu vatandaşa. Ben işin içinde çıkamadım çıkanınız varsa biri bana söylesin.
       Kura Nehri akıp gidiyor Ardahan’ın ortasında ama Ardahanlı sadece durur bakar başka bir şey yapmaz. Bir  an için düşünmez çünkü düşünceler sistem tarafında körelmiş. Birisi çıkıpta kafasında bir proje oluştuğunu ve bunu ilgili  kurumlarla  paylaşmak istiyorum,  diyemiyor,  her şeyi devletten bekliyoruz,’ armut piş, ağzıma düş’ diyoruz ve böyle devam eder gider  körler- sağırlar ülkesinde hayat.
     İnsanımız her şeyi düşünür ama Şu güzelim Ardahan’ı nasıl  daha  da güzel bir hale getirebiliriz diye durup düşünmez. İşte biz toplum olarak böyle halde olduğumuz için bu toplumun seçtiği idarecilerde  dolayısıyla bu toplumun içinde çıkıyor. Yollar yapılır, ertesi sene aynı yol bir daha sökülür bir daha yeni baştan yapılır, bina yapılır keza yine aynı şey depreme dayanıksızdır denilip yıkılıp bir daha yapılır ve bu işlem ve benzeri işlemler böyle bir akıl tutulmasıyla devam eder gider, körler ve sağırlar ülkesinde. Kimse kimseyi duymaz , kimse kimseyi görmez.
Mehmet AVŞAR