DİLİMİZDE TÜY BİTİ, YİNE ANLAMADILAR

Sanki kör ve sağırlar karşımızda ki muhataplarımız.
Söyleye  söyleye dilimizden tüy bitti. Ancak nerde, ne sesimizi duyan var nede anlayan ya da  anlamak istemeyenler..
Gün geçtikçe köyler, göç vere vere köylerden nerede ise insan kalmayacak. Eğitim, öğretim dibe vurmuş. Köy kızları burunlarını tutarak ahıra girer oldular. İşini küçümsüyorlar çünkü onlar ilk insandan beri  bu güne dek var olan bir sektörü, bilgisiz ve  cahil bırakıldıkları için idrak edememişler. Bundan sonrada dünya var oldukça varlığını hep sürdürecek olan bu sektöre karşı akıl ve izanın asla kabul edemeyeceği bir ilgisizlik mevcut. Küresel kapitalizmin kuralıdır kilit noktaları ellerinde tutarlar. Gözünü diktikleri coğrafyanın insanını önce bilim ve teknolojide yoksun bırakırlar, sonrada ağzına bal sürüp tembelliğe  alıştırırlar.
Eğitim ve bilgide yoksun bırakmak için dünyanın mazlum halklarını ellerinde geleni yapmaktan geri durmazlar küresel kapitalistler.

PEKİ NİYE BUNU YAPIYORLAR?

Çünkü bir ülke yüzünü bilimin ve ilmin ışığıyla yıkarsa yüzünden nur eksik olmaz. Dolaysıyla bilgi ile yoğrulmuş bir toplumu dünyanın hiç bir kapitalist düzeni yönetemez, yer altı ve yer üstü zenginliğini sömüremez. O ülkede ki  halkın aklıyla oynayamazlar, o ülkeyi yönetemeyecekler çünkü o ülkenin halkı kendi kendini yönetme bilgi ve kabiliyete sahiptir. zira o ülke bilgiyi kendine temel düstur kabul etmişlerdir. Bu yöntem ışık demek ve karanlığı yenebilecek tek yöntemdir.

Türkiye’de bir kesim var ki ya bilerek ya da bilmeyerek bu resmi göremediğini görüyoruz, habire yangına körükle gittiklerini görmekteyiz.

Ancak dediğim gibi bu kesim gerekli donanımdan ve vizyondan acınacak derecede ya yoksundur, ya da başkasın maşalığına soyunmuş ülkesine ihanet içindedir bilemiyorum. Son yıllarda Türkiye’nin kat ettiği mesafe çok önemli bana göre zira halk artık kendi kendini yönetebiliyor, eskide ülkemizi yöneten eğitimli ve zengin yerleşik kapitalistlerin adamları artık yok, zira muhtar bile olamaz dedikleri  imam hatipli çocuk Çankaya da oturuyor artık.  Yılarca Türk halkını irtica ve bölücülükle korkutarak ülkemizi yönetenler bu gün yok. artık kendi kendimizi yönetebiliyoruz. Bu önemlidir çünkü insanımız artık bilgiyi kullanmaya başlamıştır.  Maalesef bu bilgi Ardahan’ımıza daha yeni gelme eğiliminde geleceği de meçhul..
Kim bilir beklide, köy kızlarımız, gün gelir artık daha eğitimli, daha kültürlü hale gelirler, artık burunlarını tutmadan ekmek kapısı olarak görür ahırlara öyle girerler. İlada  İstanbullu koca isteriz diye tutturmazlar, aradıkları koca adayın kapının hemen ardında olduğunu görürler. Ahırda çalışmayı da, eğlence merkezinde eğlenmeyi de, piyano çalmayı da, buz pateni yapmayı da öğrenirler.

İnanıyorum ki benim gibi Ardahan sevdalıların sayısı fazladır,  onlarda benim gibi düşünüyorlar, yoksa hiç bir zaman çıkmaz karanlıklar aydınlığa...