GERÇEK GAZETECİLER NEDEN DEVRE DIŞI BIRAKILIYOR?
Daha ne zamana kadar ekmeğini yediğiniz, suyunu içtiğiniz bu güzel memlekete ihanet edeceksiniz. Malum Ardahan’da festivaller mevsimi başladı. Kaç gündür Ardahan’da ki gözlemlerim beni tam bir hayal kırıklığına uğrattı.
Malumun, ilçelerde festivaller düzenleniyor, ilçe ve belde belediye başkanları adeta kendi halkından, kendi gazetecilerinden öc alır gibi yanlış hareketler içerisindeler. Etkinliklerin tanıtılması için gazeteciyim diye dolaşan ancak gazetecilik mesleğiyle ilgili ulusal medyada bir tane haberi bile çıkmayan sözde gazetecileri getirip baş köşede onları ağırlayıp, ceplerine para koyup şımartıyorlar. Etkinliklerin tanıtım ve organizasyonlarını onlara veriyorlar.
Ne zamana kadar? Tabii ki kar yağana kadar. Bu sözde gazetecilerin Ardahan’da bir dikili ağaçları olmadığı gibi yıllar önce Ardahan’ı terk edip büyük şehirlere yerleşmişler. Ancak ne hikmetse Ardahanlı belediyeler bunları el üstünde tutmaya devam ediyor. Hiçbir sıfatı olmayan bu şahıslar yayın hayatı sona ermiş yerel televizyonların logolarını kullanaraktan da aslında suç işliyorlar. Buradan da savcıları göreve davet ediyorum. Polis hiç mi sormaz kardeşim madem gazetecisin basın kartını çıkart. Ardahan’da polis onlarca kez benim basın kartıma baktı, bunlara neden sormuyor, sorduysa basın kartı olmayan bu şahıslar hakkında işlem yapıldı mı?
ARDAHAN’I DÜNYAYA TANITAN KİM?
Leylekler gibi yazın Ardahan’a gelip, pastayı toplayıp kışında terk ederek İstanbul’a giden sözde gazeteci kılıflı bu sahtekarları şımartan İlçe ve Belde Belediye Başkanlarına seslenmek istiyorum;
Bu memlekete ihanet ediyorsunuz, Ardahan’da onarca gazeteci var bunların içinde hiç mi biri yok. Bu etkinlikleri organize etsin. Yıllardır ben ve diğer gazeteci arkadaşlarım Ardahan’ı ulusal ve yerelde tüm dünyaya tanıtıyoruz. Hiç mi Allahtan korkmuyorsunuz, bizde ila İstanbul’a mı göç edelim, yazında gelip memleketi sömürelim, bunu mu istiyorsunuz? Benimde bir ayağım işim gereği İstanbul’da ama evim kurulu düzenim Ardahan’da çünkü hepimiz memleketi terk edip gidersek kim kalacak?
Buranın kahrını, çilesini, tipisini, boranını, çamurunu, kırağını çeken burada yaşayan gazeteciler değil mi? Bunları burada tutmak sizin göreviniz değil mi? İlhan Gültekin, Cahit Ulgar, Ayhan Büyükkaya, Yücel Akkoç ve Ergin Önal seçim zamanı İstanbullu mu size oy verecek.
Aşıkları bile il dışında getirtiyorsunuz, hepsi büyükşehirlerde yaşayan yıllar önce göçüp gitmiş Ardahanlı ve Karslı aşıklar. Peki Ardahan’da yaşayan aşıkların neyi var? bunlar saz çalmasını bilmiyorlar mı? Yoksa bunlar insan değil mi? Dinimiz bile emrediyor önce camini içi, sonra dışı’ bunu bile uygulamak işinize gelmiyor ne diyeyim ki size.
Yapmayın etmeyin biz Ardahanlı gazeteciler enayi değiliz, bunu bilesiniz. Her şeyin farkındayız, sizin gözünüzde şirin gözükmek için sahte mikrofonlarla gezip şaklabanlık yapanlara itibar etmeyin yeter artık. Onları baş köşede ağırlarken iyi düşünün, memlekete yaptığınız haksızlığın hadi var hesabı yok yeter artık.