Sitedeki Yeriniz : Ana Sayfa » Haberler » ÖĞRETMELER GÜNÜ VE DEDEM ŞÜKRÜ

ÖĞRETMELER GÜNÜ VE DEDEM ŞÜKRÜ

 Fotoğraf

Dedem şükrü ağalığa, beyliğe karşı çıkan biriydi, ancak yine de o, herkesin gözünde  gerçek bir ağa idi. Çocukluğunda, yetim kalan amca çocuklarına kızarmış sac ekmeğini annesinde gizli göğsünde saklayarak o ekmeklerle, o yetimleri büyüten biriydi. O yüzden göğsünde çocukluğunda kalma  yanık izleri vardı.
Köyün fakirleri sabah erkende kapılarını açar açmaz önce bizim kapımıza bakarlardı. Bizim kapımıza gelen hiç kimseyi bir gün olsun geri çevirdiğine tank olmadım. Ancak dedemin bir yönü daha vardı oda öğretmenlere verdiği önem. Onun öğretmenlere bakışı bir başka idi.

Genç bir öğretmen, ellerinde valizi ilk görev yeri olan bizim köye hem sevinerek hem de tedirgin bir ruh haliyle gelir. Döşeli köyü ilkokulunda ilk gün dersini verdikten sonra akşam nerede konaklayacağına dair hiçbir yardım alamaz. Bu genç ve tecrübesiz öğretmenimiz bavuluyla köyün ortasında kalakalır.

Muhtarın ve azaların hiç birinden de ilgi görmeyen öğretmenin yardımına yaşlı bir adam yetişir.  Yaşlı adam Öğretmene, ‘’ seni etse etse Şükrü ağa misafir eder.  Seni Şükrülere götüreyim’’ der. Öğretmen çaresiz kabul eder ve bizim eve giderler. Dedem şükrü hemen hizmetçilere emir verir ‘’Muallim beye evin en güzel odasını hazırlayın. Köyümüzde kaldığı sürece o bizim misafirimiz olacak ve en iyi şekilde ağırlanacak, hizmette hiçbir kusur olmayacaktır. ’der. Öğretmen ertesi gün Ardahan’da kendine yatak, yorgan  bir şeyler getirmeye çalışır, dedem onları tekrar hizmetçilere yükler geri gönderir. Öğretmen Bahattin kaldığı 5 yıl boyunca hiçbir masraf etmeden adeta evin bir çocuğu olarak buradaki görevini tamamlamıştır.

Bu kutsal  görevi milli bir dava olarak gördüğünü her fırsata tekrarlayan dedemin birde öğretmen Bahattin’e bir öğüdüne şahit oldum.  Dedem, ‘’Sizin boynunuzdaki vebal çok büyüktür. O yüzden öyle nesiler büyütmelisiniz ki, yerde bir para bulsalar dahi eğil ipte almasınlar, zira çalışmadan,  emek etmeden, alın teri dökmeden  elde edilen mal haramdır.  Çocuklara bunları öğretin. Kimse olmasınlar, yalnızca kendileri olsunlar, onurlu, dürüst, kulla  kulluk etmeyen, özgür nesiller yetiştirin. Atatürk’ün yurtta sulh, cihanda sulh sözüne uysunlar. Yurdunu ve halkını sevsinler. İşte bu yüzde siz muallimler benim gözümde çok yücesiniz çünkü geleceğin büyük insanlarını sizler yetiştireceksiniz. Ve en önemlisi komşudan düşman olmaz özelikle bunu çocuklara öğretiniz olur mu muallim bey oğlum’’
1970’lerde cereyan bu olayın kahramanı olan öğretmenimiz  Bahattin hoca. Kendisi şu anda hayata ve emekli bir öğretmenimizdir. Ardahan merkeze bağlı Dedegül köyünde  yaşıyor. Bahattin hoca  ile kan bağımız yok ama amcam gibidir hala görüşüyoruz.

Şimdilerde böyle şükrü ağalar ve böyle muallim Bahattinler varmıdır? Yok mudur? Bilemem. Ancak bildiğim tek şey vardır. Yaşar Kemal’in de dediği gibi;
‘’O güzel insanlar o güzel atlara binip gittiler demirin tuncuna insanın piçine kaldık. ‘’Ancak yine de bu kutsal görevi yürüten günümüz öğretmenlerini tenzih ederim.
Bu vesile ile öğretmenlerimizin öğretmenler gününü kutlarım.
                                                                                           Mehmet AVŞAR


08:02, 23.11.2015


Haber Yorumları

DOĞU GÜNEŞİ GAZETESİ ARDAHAN'DA GÜNLÜK YAYIN YAPAN MÜSTAKİL VE SİYASİ BİR GAZETEDİR. İLETİŞİM; SAHİBİ VE GENEL YAYIN YÖNETMENİ MEMET AVŞAR; 05414757500