Her Dönemin Rahvan Atları

Rahvan Atlar: Devir Değişse de Baş Köşeyi Kaptırmadılar

Ardahan ve çevresinde rahvan atlar yetiştiricilerin gözünde ahırların asil sakinleri olarak görülür ve modern çağın getirdiği değişimlere rağmen kadim bir gelenek olarak yaşatılıyor. Bölge halkı, bu özel atları sadece bir binek hayvanı değil, kültürel mirasın simgesi olarak görüyor. Kar üzerinde düzenlenen yarışlar ve bayramlardaki gösteriler, rahvan atları geçmişle geleceği buluşturan bir bağ haline getiriyor.

Mehmet Avşar/ SABAH


Ardahan ve çevresinde rahvan at yetiştiriciliği, modern dünyanın hızlı değişimlerine ve teknolojik gelişmelere rağmen dimdik ayakta duran bir gelenek olarak dikkat çekiyor. Bölge halkı için rahvan atlar, yalnızca binek hayvanı olmanın ötesinde, köklü bir kültürel mirasın simgesi ve toplumsal bir bağın göstergesi. Karla kaplı düzlüklerde düzenlenen yarışlar ve milli bayramlardaki gösteriler, bu özel atların geçmiş ile gelecek arasında bir köprü görevi görmesini sağlıyor.

Kadim Bir Geleneğin İzinde

Doğu Anadolu’nun kendine has coğrafyasında, özellikle Ardahan’ın Hoçvan ve Göle bölgelerinde, rahvan at yetiştiriciliği, tarihsel bir miras olarak önemini koruyor. Bölge halkı, ahırlarının en gözde köşelerini bu atlara ayırarak onlara özel bir özen gösteriyor. Teknolojik gelişmelerin ve modern yaşam tarzlarının bölgeye ulaşmasına rağmen, rahvan at yetiştiriciliği yerel kültürdeki yerini hiç kaybetmedi.

Bu gelenek, özellikle kış aylarında kar ve buzla kaplı arazilerde düzenlenen yarışlarla canlı tutuluyor. Yakın zamanda Dünya Etnospor Konfederasyonu Başkanı Bilal Erdoğan’ın katılımıyla gerçekleşmesi beklenen Altın At Çıldır Kar ve Buz Festivali, bu mirasın ulusal ve uluslararası arenada tanıtılmasına katkı sağlayacak.

“At Bizim İçin Yaşam Biçimidir”

Rahvan atlarına duyulan sevgi ve verilen önem, yetiştiricilerin ifadelerinde derin bir şekilde hissediliyor. Hoçvan Tazeköy’de bu işi tutkuyla sürdüren Engin Avşar, at sevgisini şu sözlerle dile getiriyor:
“Diğer tüm hayvanlarım bir yana, atım bir yana. Mercedes bir otomobil verseler, atıma değişmem. Çünkü bu bizim yaşam biçimimiz, kültürümüz.”

Rahvan atları, yetiştiriciler tarafından özel yemlerle besleniyor, düzenli olarak tımar ediliyor ve ılık suyla yıkanarak temizleniyor. Bu detaylı bakım, atların fiziksel ve ruhsal sağlığını korumanın yanı sıra, at sahiplerinin bu mirasa duyduğu saygının da bir göstergesi.

Sosyal ve Kültürel Bir Bağ

At binmenin kendisi, bölge halkı için yalnızca bir spor ya da ulaşım aracı değil; aynı zamanda bir terapi ve kültürel aidiyet biçimi. Göle’den Hüseyin Yılmaz, rahvan atlara binmenin hayatındaki anlamını şu sözlerle ifade ediyor:
“Rahvan at üzerinde koşarken kendimi özgür hissediyorum. Göle’nin uçsuz bucaksız topraklarında tüm sorunlarımı unutuyorum. Ata binmek terapi gibi bir şey.”

Yılmaz ayrıca, rahvan atların sadece bir hayvan olmadığını, bölgenin kültürel zenginliğini taşıyan bir sembol olduğunu vurguluyor:
“Bu atlar bizim kimliğimiz, tarihimiz. Onları yaşatmak ve gelecek nesillere aktarmak bizim sorumluluğumuz.”

Geçmişten Geleceğe Uzanan Bir Miras

Ardahan ve çevresinde rahvan atların yetiştirilmesi ve bu geleneğin sürdürülmesi, sadece bir bölgesel kültürü korumak değil; aynı zamanda toplumsal dayanışmayı ve aidiyet duygusunu güçlendiren bir unsur olarak öne çıkıyor. Karla kaplı arazilerde düzenlenen yarışlardan milli bayramlardaki gösterilere kadar, rahvan atlar geçmişin izlerini günümüze taşıyor.

Teknolojik çağda bile vazgeçilmez bir kültürel değer olan rahvan at yetiştiriciliği, Ardahan’ın sosyal ve kültürel dokusunun ayrılmaz bir parçası olmaya devam ediyor.