Pandemi sürecinde en çok otizmli çocuklar etkilendi
Koronavirüs Pandemisi nedeniyle aylardır ara verilen eğitim merkezlerinin faaliyetinin durması en çok özel çocukları ve ailelerini etkiledi. Aileler, rutini bozulan otizmli çocuklarının pandemi sürecinin yavaş yavaş normale dönmesiyle tekrar bu alanda eğitim veren kurumların yolunu tutular.
Otizmli çocukların sokağa çıkma yasağından nasıl etkilendiği, değişen rutinlerini, psikolojilerini ve bundan sonraki süreçle ilgili önerilerini uzmanlar ve ebeveynler gazetemiz Muhabirine anlatılar.
Otizmli bireylerin sosyalleşmeleri için çaba gösteren ebeveynler ve eğitmenler otizmli bireylerin salgın döneminde evde kalma sürecinde yaşadıkları sıkıntılara değinerek adım adım normalleşmeye yaklaştığımız bu günlerde memnuniyetlerini ve önerilerini dile getirdiler. .
Yeni tip koronavirüs salgının en büyük etkisini eğitim alanında hissettirdiğini, bundan da en çok otizmli çocukların etkilendiğini belirten İzmir Demokrasi Üniversitesi Özel Eğitim Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Emre Ünlü şunları söyledi, “Ülkemizde 11 Mart 2020 tarihinde ilk vakanın görülmesi ile birlikte etkilerini hissetmeye başladığımız koronavirüs salgınının hayatımızdaki en büyük etkilerinden birisinin eğitim konusunda olduğu görülmektedir. Dünyanın pek çok ülkesinin salgınla birlikte geleneksel eğitim sistemini hızlıca terk ederek uzaktan ve teknoloji desteğinin daha yoğun sağlandığı bir eğitim sürecine geçtikleri görülmüştür. Bu süreçten en ciddi şekilde etkilenen grubun ise özel eğitim desteğine ihtiyaç duyan engelli bireyler olduğu görülmektedir.”
Milli Eğitim Bakanlığı’nın salgın sürecinde özel eğitim okulları ve rehabilitasyon merkezlerini mümkün olduğunca yüz yüze eğitim verecek şekilde açık tutmaya çalışmasının doğru bir yaklaşım olduğunu belirten Doç. Dr. Ünlü sözlerini şöyle sürdürdü; “Salgın süreci ile birlikte ülkemizde Milli Eğitim Bakanlığı öncülüğünde EBA platformu, EBA TV, Özeliğim Eğitimdeyim ve İçimdeki Hazine gibi mobil uygulamalar, çevrimiçi ders içerikleri ve materyalleri ile çevrimiçi gerçekleştirilen canlı derslerin özel eğitim sürecinde kullanılmaya başlandığı görülmektedir. Ancak özel eğitim gereksinimi olan öğrenciler için yüz yüze olması ve mutlaka somut, yaparak yaşayarak öğrenmenin sağlanmasının gerekmesi sebebi ile uzaktan eğitim sürecinin özel eğitim sürecinde genel eğitim sürecindeki kadar etkili olamadığı görülmektedir. Bu doğrultuda MEB’in salgın sürecinde özel eğitim okulları ve rehabilitasyon merkezlerini mümkün olduğunca yüz yüze eğitim verecek şekilde açık tutmaya çalıştığı ve bunun doğru bir yaklaşım olduğu görülmektedir. Salgın sürecinde özellikle okulların kapalı olduğu dönemlerde özel eğitim almakta olan çocuklar ve ailelerinin evlerinde çocukları ile uygun bir eğitim sitemi kurmakta zorlandıkları görülmüştür. “
Doç. Dr. Ünlü, son olarak sözlerine şunları ekledi: “Salgın sürecindeki deneyimler çocuğa uzaktan özel eğitim vermenin yanı sıra böyle bir süreçte mutlaka aileye yoğun destek sunularak, ev ortamında çocuğuna başarılı bir şekilde destek olmasını sağlamanın büyük bir önemi olduğunu göstermiştir. Bu durum özel eğitim sürecinde aileye yönelik verilecek hizmetlerin yasal olarak zorunlu olması ve okullarda mutlaka aile eğitimine yönelik bir yapılanma ve planlama yapılması gerektiğini göstermiştir. Ayrıca aileler başta olmak üzere eğitim alanında çalışmakta olan uzmanlara yönelik çevrimiçi eğitim ve bilgilendirme platformlarının sayısının artırılması ve engelli bireyler için teknoloji kullanımına yönelik özellikle üniversiteler ve TÜBİTAK öncülüğünde yapılacak destek programları ve çalışmaların gerçekleştirilmesi ile ileride yaşanabilecek benzer durumlara hazırlıklı olmamız sağlanacaktır. Ayrıca sosyalleşme anlamında zaten dezavantaj yaşayan engelli bireylerin pandemi sürecindeki sosyal izolasyon ile bu anlamda daha da zorlandıkları görülmektedir. Bu doğrultuda engelli bireyler ve ailelerine yönelik olarak sosyal etkileşim sağlayacak ortam ve düzenlemelerin yapılması, ailelerin çocuklarını bırakabilecekleri güvenli ortamların oluşturularak kendi gereksinimlerini sağlayabilmeleri ve engelli bireylerin salgın gibi süreçlerde istihdamının sağlanarak bağımsız yaşamalarına desteklenmesi yönelik önlemlerin alınması üzerinde çalışılması gerektiği görülmektedir. Salgın sürecini doğru bir şekilde analiz edip gerekli düzenleme ve uyarlamaları gerçekleştirerek ülkemizdeki engelli bireylerin daha nitelikli bir eğitim ve destek hizmet almasını sağlamak bizim elimizde.”
KISITLAMALARIN KALKMASIYLA BİRLİKTE ÖZEL EĞİTİM VE REHABİLİTASYON KURUMLARI HAREKETLENDİ
Pandemi döneminde Otizmli çocukların eğitim görmemelerinin yine günlük rutinlerinin bozulması nedeniyle davranışsal sorunlarda artışa ve yoğunlaşmaya neden olduğunu belirten Esenyurt’a faaliyet gösteren Esenyurt Samyeli Engelsiz Yaşam ve Derneği Eğitmenlerinden Ali Atlı, “ Bize gelen bu özel çocuklarda bilimsel çalışmalarla da kanıtlanmış olan özelikle otizmli çocuklarda büyük oranda Zihinsel yetersizlik, dikkat eksikliği ve hiperaktif durumlarla karşılaşıyoruz. Pandemi döneminde çevrimiçi görüşmeler veya telefon üzerinden görüşmelerimizi sürdürdüydük ancak verimli bir süreç olmadı, yüz yüze eğitim her iki taraf içinde çok etkili ve faydalı olur diye düşünüyorum. “
Esenyurt Kaymakamlığı ve İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü ile ortaklaşa yaptıkları proje ile 500 çocuğa burslu olarak eğitim vermeyi hedeflediklerini belirten, Esenyurt Samyeli Engelsiz Yaşam Derneği Başkanı Bahattin Demir ise, “Çocukları bekleyen yoğunlaştırılmış bir eğitim sürecimiz başlamış durumda. Çocuklarımızın kaybedecek bir saati, bir günü yok, onlar bir enkazın altında kalmış biri olarak düşünüyoruz, koronavirüs onların hayatında böylesi derin yaralar aştı.
Bu özel çocuklarımızı tedavi edecek tek şey yoğunlaştırılmış eğitim olduğunu düşünüyoruz. Böylece eylül ayı itibarı ile Esenyurt’a yaşayan 500 otizmli çocuğumuzu burs desteği ile eğitimini sağlamayı hedefliyoruz. Kayıtlarımız bir hafta içerisinde başlayacak” dedi.
Pandemi dönemini çocuğuyla evde geçirmek zorunda kaldığını belirten Otizmli çocuklardan Bulut’un annesi ise, “Bulut pandemide eve kapandığı için strese giriyordu. Tabiki kiloda aldı hareketsizlik yüzünde. Şimdi çok mutluyuz Esenyurt Kaymakamlığı bu kuruluşlar aracılığıyla bize gerekli desteği sağlıyor, çocuğumda şimdi tekrar yüz yüze eğitim aldığı için çok mutlu, tüm öğretmen ve bu konuda emeği geçenlere teşekkür ederim.”