EMEKLİ KORGENERAL 15 TEMUZ FETÖ DARBESİNİ ANLATI

Fetullahçı Terör Örgütü'nün 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Trakya bölgesindeki iki kolordudan biri olan 5. Kolordu Komutanı Alparslan Erdoğan, Fetö darbe girişimine ilişkin   o gece yaşanılanları gazetemiz muhabirine anlatı.
Ardahan- Çıldır doğumlu emekli komutan Alparslan Erdoğan, hain darbe kalkışması öncesi izinli olduğunu, olanları televizyonda gördüğünü ancak bir anlam çıkaramadığını, kolordudaki nöbetçi subayını aradığını onunda bu konuda bilgisinin olmadığını anlatan Erdoğan, sonradan darbe haberi alır almaz harekete geçtiğini ve 1. Ordu komutanı Ümit Dündar ile iletişime geçtiğini, bunun asker elbisesi giymiş bir gurup Fetöcü teröristlerin kalkışması olduğunu o an öğrendiğini, asker elbisesi giymiş bu teröristlerin Avrupa yakasından İstanbul’a ilerlemelerini durdurduklarını kaydetti.
Emekli Korgeneral Erdoğan, ‘’Ben normalde izindeydim ancak kalkışma öncesinde sabotaj, bombalı araç ihbarı geldiği için izini bitirdim geldim göreve başladım, Çarşamba göreve başladım, cuma günü ise bu olaylar oldu.
İlk duyduğumda 21. yy’da bu tür şeylerin olamayacağını, böyle şeylerin geride kaldığını, böyle şeylerin olamayacağını düşündüm. Çevreme de böyle söyledim. Ancak ilerleyen süreçte bunun bir darbe girişimi olduğunu anladım ve onun üzerine tedbirler almaya başladım. Kolordumuzun nöbetçi amirini aradım ‘böyle bir şey var mı ‘diye, ‘hayır böyle bir şey yoktur’ cevabını aldım.
Hemen Genel Kurmay Silahlı Kuvvetler Harekat Merkezini aradım ne oluyor diye oradaki görevli Albay çok üst düzeyde tedbirler alındı, 1. Başkanın emri daha fazla konuşamayacağını sıkı yönetim ilan edildiğini söyledi ve kapattı. Bunun üzenine ben emrimdeki birlikleri uyarmak için Kolordu nöbetçi Amirini aradım bütün personel mesaiye gelecek hiç kimse dışarıya çıkmayacak, Kolordu bölgesi terk edilmeyecek diye emir verdim.
‘GÖRVDEN ALINANLARIN LİSTESİNDE BENDE VARDIM’
Saat 11:00 de makamımda idim, gelen mesajları getirdiler. Mesajda ben görevde alınmıştım, yani Genel Kurmay Başkanlığı emrine alınmıştım. Yani açığa alınmıştım, benimle birlikte, 2. Kolordu Komutanı ve Ordu Komutanımız Ümit Dündar’da görevde alınmıştı. Şu andaki birinci ordu komutanımız da görevde alınmıştı. Artık darbecilerin listesinde görevde alınmış birer komutandık. Göreve devam edecek ve görevde alınanların listesini görünce bunun bir fetö darbesi olduğu kesinlik kazanmıştı. Hemen Tugay komutanlarımı aradım, kurmay başkanımı da yanıma oturttum ona da alay komutanlarını aramasını ve bunun bir fetö kalkışması olduğunu anlatmasını istedim. Özelikle söyledim hiç kimse dışarıya çıkmayacak, biz devletimizin ve milletimizin emrindeyiz, millî iradeye bağlıyız diye emir verdim.
O sırada Tekirdağ Valisi ile, Kırklareli Valisi ile, Çorlu kaymakamı ve Cumhuriyet başsavcısıyla görüşmelerim oldu hepsiyle de görüş birliğine vardık ve devletimiz ile milletimiz yanında olacağımızı, milli iradeye bağlı kalacağımızı teyit ettirdik. Sonrada 1. Ordu komutanı Ümit Dündar’ı aradım, kendisiyle de aynı görüşleri paylaştık. Kendisi de sivil elbise ile dışarda olduğunu, gerekirse Çorluya gelebileceğini sevk ve idareyi birlikte yapabileceğimizi söyledik. Akabinde emniyetli bir yer bulduk Trakya’daki birliklerimizin sevk ve idaresini birlikte gerçekleştirdik. Hiçbir personelin dışarıya çıkmasına müsaade etmedik ve bir tek merminin patlamasına müsaade etmedik.
‘AVRUPA TARAFINDAKİ 3 TUGAYA GÖREV VERMİŞLERDİ’
Saat 12; 00 sıralarında çorluda halkın toplandığını ve Kolorduya yürüyeceğinin haberini aldım. Bunun üzerine Kaymakam Levent Kılıç beyi aradım, ona ‘halkımıza selam söyleyin, biz devletimizin, milletimizin yanındayız, milli iradeye bağlıyız. Kesinlikle emrimdeki askerler sahaya çıkmayacak bu bir fetö kalkışması, biz bunlara karşıyız. Lütfen halkımıza bu şekilde anons edin’ dedim. Kendisi de aynen bunları halkımıza iletiler ve büyük bir alkış aldık. Kalabalık gurup geri döndü.
Gece saat üç civarında atv- A haber ortak yayınına bağlandım, aynı şeyleri tekrar söyledim, ‘bunlar üniforma giymiş teröristlerdir’ dedim biz kesenlikle millî iradeye bağlıyız diye teyit ettirdim. Benden 5 dakika sonra o zamanki Başbakanımız sayın Binali Yıldırımda aynı şeyleri söyledi.
Avrupa tarafındaki üç tugaya görev vermişlerdi, Kırklareli’ndeki Tugay, Lüleburgaz’daki Tugay ve Edirne’deki Tugay üç tugay İstanbul’a gelecekti. Bende bu üç tugayı aradım ‘siz vatan haini darbecilerde misiniz? yoksa vatansever misiniz?’ biz vatanseveriz demeleri üzerine bende o zaman olduğunuz yerde kalın dedim.
Lüleburgaz’daki bir birliğin hareket halinde olduğu bilgisi geldi bana, hemen Tank Tabur komutanını aradım komutanım hazırız darbeyi bastırmaya gidiyoruz’ dedi. Bende ona şunu söyledim ‘yarbayım sen darbeci vatan haini misin? yoksa vatansever bir subaymısın ?’ adam ben vatanseverim tatbiki komutanım ne demek bu. Bende o halde derhal birliğini topla hiçbir girişimde bulunmuyorsun, tankları istop ettiriyorsun ve yerinde kalıyorsun hiçbir yere gitmiyorsun ’diye, emir verdim. 5 dakika sonra bu yarbay arkadaş telefon etti komutanım bir tabur Lüleburgaz’da yola çıktı. Bunun üzerine doğrudan Kırklareli Valisine şimdiki Cumhurbaşkanımızın baş danışmanı Esengül Civelek beyi aradım, Lüleburgaz’daki gişelerin kesilmesi için bize yardımcı olmasını rica ettim. Kendisi de jandarma ve polise emir verdi gişelerde bu birliği durdurdu. Tugay komutanı yarbayı ve 130 personel gözaltına alındı.
Bütün bu olaylar sabah saat beş civarında oldu. İşimizi sağlama almak için Çerkez köyde bir tank birliğini hazır bulundurduk, eğer onlar o barikatı aşıp İstanbul’a ilerleseydiler bu birlikle karşılık verecektik.
Daha sonra milliyet gazetesinde çıkan bir haberde whassap gurubunda şunu söylemişler 5. Kolordu komutanı müdahale ediyor, yerimizden kımıldayamıyoruz. Gönderdiğimiz birliğin tüm personelini gözaltına almışlar’ diye.
Dolayısıyla 1. Ordu Komutanımızla ve de 2. Kolordu komutanımızla birlikte aldığımız tedbirler neticesinde Avrupa yakasındaki üç tugayın İstanbul’a gelmesini engelledik. ’Şeklinde konuştu. MEMET AVŞAR