BABA
Bir adam vardı, bileceksiniz,
Anlatırsam rivayet sanılır belki,
Neme lazım.
Dolanır sonra birbirine gece ile gündüz,
Mevsimler şaşırır, dünya durur.
Bir adam vardı, kendisi babamdı,
Su gibi aziz, ekmek kadar helaldı,
Ne bir haram yedi, ne cana kıydı
Anlında güneş, bıyığında ter damlardı.
Buğday tarlası saçlarını rüzgar tarardı.
Bir adam vardı, kendisi babamdı,
Ne ara geldi, ne ara gitti, bilemedik,
Baban yoksa aslında kimsende yokmuş,
Bir hışımla geldi, bir hışımla gitti,
Hızına yetişemedik, sanki bir masaldı.
Bir adam vardı, derlerki ‘çift yürekli'
Birini er meydanında, diğerini fakirin mutfağında bırakırmış.
Yoksuluk uğramazmış onun yurduna,
Heybesinde her kese iş, her düşküne aş varmış.
Bir adam vardı, kendisi babamdı,
Köy odalarında anlatılırdı uzun kış gecelerinde hikayesi.
Hiç yaşamamış, sanki bir yalandı.
Bahar olurmuş gülüşünde 4 mevsim ,
Sabahları sesinde gün doğarmış.
Mehmet Doğu Avşar