BİR YANIMIZ DEPREM, ZELZELE, GÖZ YAŞI; BİR YANIMIZ BAHAR BAHÇE

BİR YANIM DEPREM, ZELZELE, GÖZ YAŞI; BİR YANIM BAHAR BAHÇE
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Elazığ'daki depremde hayatını kaybeden 2 kişinin cenaze törenine katıldığında . Yakınlarını kaybeden bir baba ile yan yana geldi, Erdoğan, acılı babanın ağladığı anların ardından gözyaşlarına hakim olamazken, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu deprem bölgesine ayak üstü uğradıktan sonra , Erzurum Palandöken kayak merkezine ailesiyle birlikte karda skiyi seçti.

'Ee hayat geçip gidiyor, ' dedi.

Seçim öncesi seçmenlerine 'her şey dahada güzel olacak 'diye vaadlerde bulunan İmamoğlu, neredeyse bir yılını doldurmasına rağmen elle tutulur somut bir gelişme kaydetmedi. Verilen sözler havada kaldı.Sadece herseyde yakındı, bol bol tatil yaptı.

'Ailem benim kutsalımdır' diyerek Elazığ'da evler insanların başına yıkılırken, cenazeler bir bir toprağa gömülürken, sadece bizler değil, dünya bu olaya ağlarken İmamoğlu'nun 'Kayak kaymak zil çalıp oynamak değildir.' sözüyle aklımızla alay etti adeta. Peki sayın başkan kayarken ağıt mı yakıyorsun?

Bizim bir amcamız vardı o aklının almadığı konular için ' ben anlamam, benim okumam yazmam yoktur' derdi.

Bende tıpkı onun gibi İmamoğlunun bu davranışını anlamadığım için ve aklımın sınırlarını zorladığı için ben anlamam, benim okur yazarlığım yoktur diyerek çaresizliğimi belirtmek isterim.

Sayı Başkan, çocuklarınla elbete tatil yapacaksın bu senin en doğal hakın, ancak zamanlamayı iyi seçmesen, ilerki zamanlarda çocukların 'babamız bizi şuraya tatile götürmüştü, çok eğlenmiştik,' diyeceklerini gerçekten bekliyor musun? çocuklarının orada hoş anılarla ayrılacaklarını sanıyor musun gerçekten?

Deprem bölgesinde çocuklarınla bir gece geçirseydin, bin tatile bedel olacaktı. Çocuklar o ulvi hareketini hiç unutmayacaklardı, bablarıyla gurur duyacaklardı. Sadece onlar değil bu halkta ' İyiki bu adama oy vermişiz' diyecekti ve hem size oy verdikleri için kendileriyle, sonrada sizinle gurur duyacaklardı.

Bakın benim anam babam sizin çocuklarınıza sunduğunuz imkanları bize sunmadılar ama ben annem ve babamla niye gurur duyuyorum biliyor musunuz?

Anlatayım;
Babam çiftçiydi hasat mevsimi bittiğinde babamın parmaklarından kan damlardı. Ellerin nasırı bir daha ki hasat mevsimine kadar iyileşmezdi bile ve benim hayatımda ki en güzel anılar o günlerde kalma anılardır. Geçenlerde 75 yaşında ki yatalak hasta olan annemi doktora götürdüm. Durumu ağır olduğu için doktorlar sıra beklemeksizin muayene ettiler. Annem muayene sonrası sıra bekleyen onlarca hastayı görünce ağladı, eve gelene kadar yol boyunca bana kızıp durdu, 'Ben bunca insanın hakına girdim, bana günah işletirdin, neden sıra beklemeden beni içeri aldın, ben boşuna mı namaz kılıyorum?'' sözleriye yol boyu beni azarladı.

İşte ben böyle anne, babaya sahip olduğum için onlarla hep . güzel anılarım oldu, hepte onlarla gurur duydum, bir insan olduğumun farkına vardım.

Sayın İmamoğlu, 'Dünya yansa bir ğolum otu yanmayan' birinde bu halkın hizmet bekleyeceğini de zannetmiyorum artık. içinin derinliklerinde gelmese o gözlerde yaş akmayacağını da biliyorum artık.

Artık liderlerin öyle kolay kolay yetişmediğinide öğrendim sizin sayenizde. Sizin sayenizde Başkan Erdoğan'a bir kez daha selam olsun.
MEMET AVŞAR