REN GEYİĞİ VE ARDAHAN TURİZMİ
Ardahan petrolü olmayan, maden Kaynakları olmayan, ancak çok güzel bir coğrafyası olan bir il.
Allah, dünyanın her yerine ayrı bir güzellik, ayrı bir değer vermiş. Ardahanımıza da hayvancılığı ve turizmi bağışlamış.
Peki, biz Ardahanlılar ne kadar bunun farkındayız ?
Hiç değiliz, hiç olmamışız, kafamızı kuma gömmüşüz maalesef. Ben “ Ardahan Küçük Hollanda Olacak’ diye bir projemi kamuoyuna açıklarken, Avrupa’da yaşayan bir arkadaşım “ Yahu Almanya’da da senin bu bahsettiğin gibi hayvancılık yapılıyor, bu modelin örneklerini oradan mı aldım?” Dedi.
Yok dedim ben hiç Avrupa’ya gitmedim dedim . “Çok şaşırdım “ dedi. “ Nasıl aklına geldi ‘
Evet, dünyada bir tane ortak akıl var. O akıl ekseninde buluşanlar ancak başarılı olabiliyorlar. İla birini örnek almamız gerekmez, kendimiz olmalıyız öncelikle, Ardahan nasıl gelişir? Diye kafa yormamız lazım, bunun için çalıştaylar düzenlememiz gerekiyor.
Lezeti Kür ‘ün sahibi Kadim Yılmaz bir kıvılcım başlatmış aslında. Tesisinde küçük çapta tavşan, yabani ördekler, kazlar ve saire çocuklar özellikle bu hayvanları sevmek için buraya aileleriyle eğlenmeye geliyorlar. Bu küçük bir şey.
Asıl mevzuya geliyorum, eski Azize’ye Kışlası, Ardahan kalesi , Kura nehri ve ova bu dörtlü ayak üzerinde muhteşem bir hayvanat projesi, Doğu ve Güneydoğu da olmayan devasa bir sosyal tesis düşünün, içinde Ren geyiklerinin olduğu, tavşanların, tilkilerin, kurtların ve bir çok hayvan.
Doğu Exptresinin Ardahan’a kadar uzatılması için yalnızca 40 km. Lik bir mesafe var. Batı’daki bir adam rüya gibi bir kış masalına çıkması için, Ardahan’da ki bir hayvanat bahçesi yeterli bir bahane olacak.
Özelikle çocuklara hayvan sevgisi aşılayacağı için bile önemli bir sosyal sorumluluk projesi. Ayrıca bunu duyan çocuklar, “ Baba, anne ne olursunuz hayvanat bahçesine gidelim oradaki ren geyikleri çok güzel onları sevmek istiyorum. Çıldır gölünde Eskimo usulü balık tutalım, Yalnızçam kayak merkezinde kayalım” diyecekler.
Ve emin olun ki hiçbir anne, baba çocukların bu makul isteklerini geri çevirtmeyecekler. Böylece bölgeye turist yağacak. Ardahan şaha kalkacak.
Baştan Ardahan Valisi sayın Mustafa Masatlı, Milletvekili sayın Orhan Atalay ve Belediye Başkanı sayın Faruk Demir olmak üzere tüm STK ‘ları bu konuda harekete geçmelerini istiyorum.
Doğrudur, gelişmeyen bir il, hasta yatağında yatan bir hastaya benzer. Doktor doğru teşhis koymasa hasta iyileşmez. Yanlış teşhis yüzünde hasta gün geçtikçe kötüye gider. Kurtuluş tarihinden bu yana Ardahan ‘a bunu yaptılar. Ancak hiç bir şey için geç değil. Gelin hep birlikte uzman bir doktor öncülüğünde Ardahanımızı ayağa kaldıralım. Ne dersiniz? Yazar: Mehmet Doğu Avşar