Ağrı Dağı eteklerinde 2008'de kurulan Iğdır Üniversitesi akademik faaliyetlerle yetinmedi bölgenin kalkınması için çok önemli projeleri hayata geçirerek adeta bacasız bir fabrika gibi çalıştı. Üniversite bölgeye aylık 10 milyon TL tutarında bir finans kaynağı sağlıyor.
Sabah Gazetesinde yayınlanan haberde Iğdır üniversitesi için;
Bölge çiftçilerinin eğitilmesi ve daha iyi koşullarda tarım faaliyetlerinin yapılabilmesi amacıyla Çiftçi Eğitimi Uygulama ve Araştırma Merkezi kurularak çiftçilere bilinçli tarım yapabilmeleri için çeşitli eğitimler verilmeye başlandı. Hayvan ölümlerinin önlenmesi için kurulan hastane ileri teknolojiyle de destekleniyor. Hastane bünyesinde bulunan görüntüleme merkezi, cerrahi müdahale birimleri ve hayvan ambulansı ile mikrobiyolojik hastalıkların teşhisi ve jinekolojik müdahalelerin yapılmasına olanak sağlayan güçlü alt yapının sağlandı.
Tuzluca'da yer alan Tuz Mağaralarının işletme dışı kalan bölümlerini ajans destekleriyle ekonomiye kazandırdı. Üniversitenin girişimleriyle Taş Köfte ve Iğdır Kayısısı'nın coğrafi işareti alınarak tescillendi. Iğdır Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Hakkı Alma, ipek böceği yetiştiriciliğine başladıklarını, kinoa, chia, Antep fıstığı ve trüf mantarı gibi katma değeri yüksek ürünlerin yetiştirilmesi içiny de çalışmaların devam ettiğini söyledi.
DOĞUDA YÜZÜ GÜLMEYEN TEK ÜNİVERSİTE
Bizimle birlikte üniversiteye kavuşan Iğdır’da bu gelişmeler yaşanırken, Ardahan üniversitesine en büyük kötülüğü kurucu Rektör Ramazan Korkmaz üniversiteyi şehir merkezinde 10 km. Uzağa kurarak yaptı. Ondan sonraki aşamada ne Üniversitesi öğrencilerinin, nede Ardahan esnafının yüzü güldü. Her iki kesimde bu işin mağdur tarafını oluşturdu.
Ardahan Üniversitesi Rektörü Mehmet Biber hiç bir gerekçe göstermeden basın mensupların telefon numaralarına engel koyuyor. Basınla ve halkla tamamen bağını koparmış durumda. Gazetecilerle bu güne kadar bir gün bile bir araya gelmedi.
Dün sevdamız Ardahan Derneği Rektör Biber’i Milli Egemenlik Parkında yanlış ve haksız uygulamaları yüzünde protesto etti.
STK ‘lar rektörle arayı sıcak tutmak için katılmazken bu protestoya sade vatandaşların katılması dikkatlerde kaçmadı. Bir kez daha halkın temsilcisi konumundaki STK ‘ların toplumsal konulardaki duyarsızlıkları tescillenmiş oldu.
Rektör Biber ise bunlardan güç alarak Ardahan ‘nın geleceğini riske atmaktan çekinmediğini görüyoruz maalesef.
Bir açıklama gereği bile duymayan Rektör Biber, kendini adeta çelikten bir zırh içerisinde görüyor.
Gün geçtikçe öğrenci sayısında ciddi azalmaların yaşandığı Ardahan Üniversitesi kapanma eşiğine gelmeden Sn. Biber’in ya onurlu bir şekilde istifa ederek halkın ve kamuoyunun sesine kulak vermeli, yada Sn. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın bir an evvel bu güzide kurumun daha fazla yıpranmaması için Sn. Biber’i görevde alması gerekiyor.
Zira bu konuda Sn. Rektör gün geçtikçe ciddi eleştirilere maruz kalıyor. Bu Mehmet Biber hocamız içinde en hayırlısı olacağı aşikardır.
Kendisi başka bir üniversite de hocalık mesleğini çok daha güzel bir şekilde icra ederek bundan sonraki yaşamında başarılı öğrenciler yetiştirebilir.
Ardahan’da Rektör olmak gerçekten kolay değildir. Ardahan halkı samimi, cana yakın kadim bir halktır. Kendisine Fıransız kalmış yöneticileri istemezler. Onlarla iç içe , samimi ve kendilerinden olan yöneticileri severler.
Sn. Rektörüm sizden maalesef halkın ruhuna hitap edecek bir tarafınız bulunmamaktadır. “Bu iş olmadı” deyin ve Rektörlük görevinizden istifa edin. Bu bir dost tavsiyesidir, sakın yanlış anlamayın. Mehmet Avşar