Muharrem İnce bu gün bir açıklama yaptı, İsmail Küçükkaya ya dair.
Muharrem İnce, seçim gecesinde Twitter üzerinden yayılan 'Adam kazandı' mesajını gazeteci İsmail Küçükkaya'ya özel olarak attığını belirterek, "Benim gibi tecrübeli birisi böyle yapmamalıydı. Ben onu haber yapılsın diye atmadım. Tweetlerle bunun öğrenilmesi hoş olmadı. Demek ki gazetecilerle dost olunurken daha dikkat edilmeli. " dedi.
Muharrem İnce: 'Adam kazandı' mesajını dostum dediği bir gazeteciye atmıştı ve o özel bir mesajdı, gazeteci bana görede hoş bir hareket yapmadı. Tabii ki bu gerçeği Muharrem İnce dostum dediği kişiye değil de tüm kamuoyuna paylaşsaydı daha hoş olmaz mıydı?
“ Kardeşim adam kazandı, halk adamı istiyor, demeki eksiğimiz var, bundan sonra daha çok çalışmalıyız “ öz eleştirisini yapsaydı daha çok taktir toplamaz mıydı?
Gazeteciler elbette tarafsız ve özgür olmalı. Ancak bu ne tarafsızlık, nede özgürlük ilkesine uymaktadır.
Gazetecilerin siyasetçi dostları hep olmuştur. İşin doğası gereğince de olacaktır.
Gazeteci her kese , herkes kesime güven vermeli, ‘bu gün dost dediğine yarın düşman’ dememeli.
Bu gün adam seçimi kaybetti, aynı gün dost bildiği gazetecileri de kaybetti.
Yani rüzgar nerede eserse misali.
Olmamalı insan, gazeteci de bir insandır, duyguları olan, değerleri olan, doğru yada yanlış o tartışılır, ancak doğru bildiğini sonuna kadar savunmalı.
2012 yılında Orhan Atalay ‘ı tanıma şansı yakaladım. İyi ki tanımışım dediğim ender insanlardan biri oldu.
Bana sende bizim kayığımıza bindin diyen dönemin Ak parti il başkanına ben, “ senin kayığında değilim, ben inandığım insanların kayığına binerim. Recep Tayyip Erdoğan ve Orhan Atalay ‘a inandım ve onlara güvendiğim için bu kayıktayım, üstelik ben senden önce de bu kayıytaydım, sen sonradan geldin. “ demiştim.
Allah’a şükür bu güne kadar dün dost dediğime bu gün düşman demedim.
Elbette gazetecinin bir siyasi görüşü olacak, neticede bir robot değildir.
Ancak haksızlık yapıldığında da insani duruşunu göstermelidir.
Tıpkı bu gün Muharem İnce ‘yi savunmak bana düştüğü gibi.
Ya İnce seçimin galibi olsaydı, kendine yakın gördüğü gazetecilerin tutumu bu günkü gibi olur muydu?
Eğri doğru olmaz, olursa orta yerinde kırılır.
Mehmet Avşar