ARDAHAN ÜNİVERSİTESİ, TÜRKİYE YAZARLAR BİRLİĞİNE EV SAHİPLİĞİ YAPTI
MEMET AVŞAR-TRT -ARDAHAN
Şairler ve Âşıklar Ardahan Üniversitesinde Buluştu
Ardahan Valiliği ve Ardahan Belediyesi’nin katkılarıyla Ardahan Üniversitesi koordinatörlüğünde ‘‘Kafkaslardan Anadolu’ya Şiir, Şair ve Âşık Günleri-1’’ adlı program, Üniversitnin İnsani Bilimler ve Edebiyat Fakültesi (İBEF) Hoca Ahmet Yesevi Konferans Salonu’nda cumartesi ve Pazar günleri devam edecek.
20 Ekim 2017 günü saat 09:30’da Üniversite Rektörü Prof. Dr. Mehmet Biber’in açış konuşmasıyla program, İBEF. fuaye alanında gerçekleşen resim sergisinin gezilmesinin ardından, Rektör Prof. Dr. Mehmet Biber ve Yasin Mortaş’ın fotoğraflarından oluşan ‘‘ Fotoğraflarla Anadolu Sevgisi’’ ve Üniversitenin Güzel Sanatlar Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Semra Çevik’in ‘‘Denize Düşen Renkler’’ adlı fotoğraf slayt gösterimiyle devam etti. Programın ilk günü 14:00’da Türkiye Yazarlar Birliği Başkan’ı Prof. Dr. Musa Kazım Arıcan’ın yöneticiliğinde, akademisyen ve şairlerin konuşmacı olarak katıldı ‘‘Aşk ve Şiir’’ adlı panell Pazar günü son bulacak.
21 Ekim 2017 günü saat 10:00’da başlayan programın ikinci gününde, şair ve yazarlar İBEF. fuaye alanında kitaplarını imzalayarak katılımcılarla buluşmalarının ardından, saat 13.30-18:00 saatleri arasında Hoca Ahmet Yesevi Konferans Salonu’nda şiir dinletisi gerçekleştirilecek. Şiir dinletisi kapanış konuşmasından sonra 19:00’da Aşıklar programına başlanılarak âşıkların ziyaretçilere yöresel âşık türkülerini seslendirmesinin ardından program son bulacak.
Rektör Biber: ‘‘Dirileceğimiz yer kalemdir ve onun yazdıklarıdır.’’
‘‘Kafkaslardan Anadolu’ya Şiir, Şair ve Âşık Günleri-1’’ adlı program Ardahan Valiliği ve Ardahan Belediyesi’nin katkılarıyla Üniversitemizin koordinatörlüğünde, Ardahan Üniversitesinin Hoca Ahmet Yesevi Konferans Salonu’nda, bugün gerçekleştirildi. Programa, 25. Hudut Tugay Komutanı Tuğgeneral Hasan Kaymaz, Üniversitemiz Rektörü Prof. Dr. Mehmet Biber, Ardahan Belediyesi Başkan Vekili Akın Günal, Üniversite Rektör Yardımcımız Prof. Dr. Şakir Aydoğan, Üniversite Genel Sekreterimiz Hadi Gergit, akademisyenler ve öğrenciler katıldı.
Saygı duruşu ve ardından İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan ve sunumunu Şair Mehmet Yaşar Genç’in gerçekleştirdiği programda Üniversitemiz Rektörü Prof. Dr. Mehmet Biber, programa katılan şair, yazar, âşık ve katılımcılara teşekkürlerini ileterek, programın Üniversitemizde gerçekleşmesinden dolayı heyecan duyduğunu belirterek, ‘‘Şehrimiz, bir ocaktır. Ve şairlere, yazarlara, âşıklara kaynaklık etmiştir. Bu topraklar, bu tecrübenin aşinasıdır. Bilincindedir. ‘‘Kafkaslardan Anadolu’ya Şiir, Şair ve Âşık Günleri-1’’ programını inşallah başlattık. Bundan sonra da programlarımız ikincisi, üçüncüsü ve devamını geleneksel olarak devam edeceği ümidindeyiz ve bunun azmi içerisinde olacağız. Şiir bir şairin duygusunu, öfkesini, coşkusunu, aşkını, eleştirisini kendi üslubunca kaleme aldığı bir başkası tarafından ifade edilmesi hemen hemen imkânsız olan ancak; okuyucusunun hislerine de tercüman olan çok özel ve güçlü metinlerdir. Bu yönüyle şairlerde toplum içerisinde çok özel bir yere sahiptir. Merhum Cemil Meriç, karanlıkları devirmek ve aydınlık bir çağın kapılarını açmak için en mükemmel silahın kalem olduğunu söyler. Medeniyetin ve aydınlığın yegâne aracı kalemdir. Ve bu kalemin de yazdığı: Şiirdir. Makaledir. Hikâyedir. Romandır. Yüce kitabımız Kuran-ı Kerim’de de bir surenin adı Kalemdir ve bu sure ‘‘Kaleme ve onun yazdıklarına and olsun’’ diye başlar. Buradan baktığımızda yaptığımız işin ciddiyetini, yaptığımız işin nasıl, ne kadar büyük bir iş olduğunun altını tekrar çizmek için bunları vurgulamak istedim.’’ Şeklinde konuştu.
Milletlerin tarihinde inişli çıkışlı dönemlerin olduğuna dikkat çeken Rektör Prof. Dr. Mehmet Biber, bin yıldır bu coğrafyada olduğumuzu belirterek, ‘‘Millet olarak inişli çıkışlı dönemler yaşamaktayız. Düşüşlerimiz olmuştur. Kalkışlarımız olmuştur. İnşallah, karşımızdaki gençlerin yeniden dirilişinin muştulu günlerini bu günlerde yeniden yaşadığımızı ifade etmek isterim. Milletin düştüğü yer bellidir. Yine Cemil Meriç’in ifadesiyle, ‘‘Milletin düştüğü yer kalemi bıraktığı yerdir.’’ Milletin kalkacağı yer de o zaman yeniden kaleme sarılacağı ve bu kalemle yazacağı, bütün dünyaya, bütün insanlığa ulaştıracağı mesajla oluşacaktır. Bizim böyle bir geçmişimiz, geleceğimiz, bir geleneğimiz var. Çok değerli öğrencilerim, bu geleceği bu geleneği sizin üzerinizden, sizinle birlikte, sizin aracılığınızla yeniden inşa etmek gibi bir görevimizin bir vazifemizin olduğunu ve bu sorumluluğun hepimize ait olduğunu tekrar ifade etmek isterim. Biz geleceğimizi görmek istiyoruz gelecek sizsiniz. Bir kehanete gerek yok. Bugün gençliğimizin durumu, eğitim düzeyi, okumuşluğu, aydınlığı, hayata bakışı, ufkunun genişliği, bu milletin geleceğinin ta kendisidir. O zaman bu günden itibaren bu ufku olabildiğince en uzak noktalara kadar taşıyabilmeli en güçlü şekilde aklı kullanmayı, bilgiyi kullanmayı, bilgiyi özümsemeyi başarabilmeliyiz. Bunun yolu üniversitelerde eleştirel okumalardan, kültürel ve sosyal programlardan geçiyor. Bunun yolu bu salonlardan geçiyor. Müfredatlarımızda formal derslerimizi alıyoruz. Fakat; bir de müfredat dışı programlarımız var. Üniversitelerin, eğitim kurumlarının yaptığı ve yapması gerektiği en önemli işlerden birisi müfredat dışı eğitimleri, atölyeleri, konferansları, kongreleri, panelleri düzenlemesidir.