İMAMLARIMIZ

Camilere tayin edilen imamlar, diğer liselere göre eğitim kalitesi düşük olan imam Hatip liselerinde mezun olanlardan oluşuyor. Hata geçmiş zamanlarda bazı imamların ilkokul mezunu olduğuna da şahit olduk.
İmamlarımız, din adamlarımız toplumun aynasıdır. Müslümanlar onları örnek alır. Can kulağıyla vaazlarını dinlerler. Fakat minbere çıkıp Hutbe okuyan imamların çoğu zaman anlatıkları cemaat tarafında Karşılık görmediği de bir gerçektir.
Oysa imam Hatip liselerinin fen liselerinin seviyesinde olmaması için hiç bir neden yoktur.
Liyakat sistemine hiç bir hükümet uymadı. Bu kutsal makama genelde layık kişiler getirilmedi. Bu imamlar konusu hala bir kronik sorun olarak ortada duruyor.
Toplumun imamlara gereken saygıyı göstermediğini görüyor, bu durumu yaşıyoruz.
Gürcistan ziyaretimde Ahıska kalesini dolaşırken Alman turistler bir Gürcü rahip gördüklerinde önünde nasıl eğilip, saygı gösterdiklerine Şahit oldum. İçim kan ağladı.
Neden? Sorusunu sordum kendi kendime. Neden yolda rastladığımız bir imama bizde böyle bir saygıyı çok görüyoruz? Yüce dinimizi temsil eden imamların hepsini kast etmiyorum. Elbette ki bunların içinde kendilerini çok iyi yetiştirenler de var. Zaten bunların toplumda da yerleri ayrıdır.
Ancak bazıları var ki, pazarlarda seyyar satıcılık mı yapmıyorlar, hayvan pazarlarında komisyonculuk mu yapmıyorlar, define peşinde mi koşmuyorlar ve hata dünya işine o kadar kendilerini kaptırmışlar ki günlerce camiye bile uğramıyorlar. Adeta kendi mesleklerini ikinci, ticareti ilk meslek olarak görüyorlar. Böylece böyle imamların minbere çıktıkları zaman Cemaate ne verecek lerini siz düşünün attık.
Binlerce üniversite mezunu felsefeciler işsiz dolaşırken, lise mezunların imam olarak atanması ne kadar doğrudur?
İlahiyatçı felsefeciler o makama daha iyi yakışmıyor mu sizce?
4-5 yıla kadar felsefe branşı için öğretmen alımı yapılmayacakmış. Bu ne kadar acı bir durum. Tarih boyunca toplumlar felsefeciler sayesinde yolunu bulmuşlar.
O katar camiiye giderim, bir gün bile bir imamın bilimde, felsefede, edebiyata ve sanata bahsettiğini duymadım. Mesela Sezai Karakoçun bir şiirini okusa yada "düşünüyorum öyleyse varım" sözünü kim söylemiş neden söylemiş, bunun açıklamasını yapan bir imama rastlamadım. " bana bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olurum " sözünü söyleyen Hz. Ali ne demek istemiş? " Ilim Çin'de de olsa onu bulun getirin" diyen yüce peygamberimiz ne demek istemiş? Vede güzel dinimizin ilk emri olan 'oku' nedir? Burada yüce Allah insanlığa hangi Mesajı gönderiyor ? " bir insanı öldüren, aynı zamanda da bütün insanlığıda öldürmüştür" diyen kutsal kitabımızdan alıntıları neden detaylı anlatmıyorlar. Bunları uzun uzun anlatan ve toplumu aydınlatan bir imama bir türlü rastlayamadım.
Kutsal mekanlarımız olan camilerimizin idaresini, kesinlikle üniversite mezunu ve titizlikle Seçilen kişilere emanet edilmelidir. Bu konu çok önemli. Yoksa feto gibi hainlerde de kendimizi koruyamayız. Geçmişte bu kara cahillerin kurnazlık göstererek ülkeyi 15 temmuzun eşiğine nasıl getirdiklerini unutmamamalıyız.
Binlerce yıldır bizi biz yapan ve bizi bir arada tutan yüce dinimizi ihmal etmeye devam edersek yarın çok geç olabilir.
Mehmet Doğu Avşar