ARDAHAN'I SEVGİ KURTARACAK

ARDAHAN BOŞALIYOR
Ardahan’a ihanet yabancılara hayranlık Ardahan’da adeta bir moda haline gelmiş ne yazık ki, ekmeğini, suyunu içtiğimiz güzelim memleketimize adeta hasım gibiyiz. Ne oluyor bize, dedirten olaylar yaşıyoruz, pazara gidiyoruz eğer il dışında gelmiş bir pazarcıysa ondan alışveriş eder, üstelik ona yaranabilmek için kırk takla atıyoruz. Canımız bir lokantada yemek ister, Ardahan’ın sayısızca lokantasını ellimizin tersiyle itercesine gözümüzü il dışında bir yerlere dikeriz. Oralardaki turistik tesisleri keşfetmekten üstümüzde yoktur. Bu konuda üstün dehalara sahibiz. Ancak iş bizim kendi kaynaklarımıza gelince köreliyoruz, önümüzü göremiyoruz.
Geçenlerde bir kurum müdürümüzle sohbet ederken müdürümüzden şu sözleri duyarken bayağı düşündüm ve üzüldüm, müdürümüz,’’ ben Şavşat’ın x lokantasında sırf et yemek için her hafta sonu çocuklarla birlikte gidiyorum. Yeşillikler içinde bir yer, aslında et bahane yeşillikler içinde bir yer o yüzden gidiyorum. Ardahan dada böyle yerler mevcut ama Ardahan esnafından memnun değilim’’ diye devam etti.

Evet Ardahan  Türkiye’nin et deposu, esnafı da adam gibi adam bana göre, zira bu esnaflar başka bir dünyada gelmediler içimizden çıktılar. Biz iyi isek onlarda iyi biz halk olarak kötü isek onlarda kötü. O yüzden esnafımızı kötülemek gibi bir lükse sahip değiliz. Ardahan’da marka satan çok değerli mağazalar var. Geçenlerde bir dostum bana ‘’ benim kızım ayakkabı almak için Kars’a gitti. Orada bir lüks mağazada ayakkabılara bakarken, satış elemanıyla aralarında şöyle ilginç bir diyalog geçiyor. Kızıma nereli olduğunu soruyor. Kızım Ardahanlıyım deyince oradaki mağaza sahibi duyuyor. Bacım sizin orada da bizden de kaliteli ve ucuz satan çok daha bir lüks mağaza biliyorum ondan neden almıyorsunuz? Çoğu ünlü markaların bayisi o mağaza kızım şaşırıyor, Allah Allah bizim orada böyle bir mağaza var mı? Diye sorar. Evet marka Ardahan sahibi Oktay Avşar  arkadaşımdır. Çok değerli bir esnaftır.’’ Demiş. (bu anekdotu anlatmamdaki maksat, kendi esnafınıza sahip çıkın yoksa kardeşim Oktay Avşar’ın reklamını yapmak, aklımın ucunda bile geçmemiştir)
Ardahan’ın bütün esnafı değerlidir. Hepsi de halkına, vatanına yürekten bağlıdır. Çok zor şartlarda ayakta durmaya çalışıyorlar. Türkiye’nin  kuzeydoğusunda yer alan bu küçük ilin yaşayabilmesi esnaf ve sanatkârların güçlü olmasına bağlı olduğunu unutmayalım. Ardahan esnafını yüzde doksanı dürüst ve çalışkandır. Bu yıl istatistikler de gösterdi ki Ardahan bankalara borcunu zamanında ödeyen birinci il olmuştur. Vergisini ödemede de aynı şekilde birinciliği kimseye bırakmamıştır. Ancak sahipsizlik yüzünde de sürekli göç veriyor.

Peki bu kadar güzel insanların yaşadığı ve her tarafı nakış nakış bir kilim gibi, bir halı saha gibi içinde yaşadığımız bu güzelim memleketi neden sevmiyoruz? Neden hor görüyoruz?
Elbette ki ilimize komşu ilerde bizim ilerimiz, oradaki halkta, esnafta bizim kardeşlerimiz, onları da göz ardı etmek gibi bir düşünceye sahip olmak ettik olmaz. Ancak caminin içi dururken dışına kaçmak doğru bir şey midir? Biz memleketimizin reklamını yapmasak, başaklarımı yapacak zannediyorsunuz? dünyanı en organik Ardahan balının anzer balı diye satılmasına göz mü yumalım?  Kars  Kafkas üniversitesi Kars kaşarı için coğrafi işaret almayı başarırken, Ardahan Ün üniversitesinin değerli akademisyenlerinin  hiçbir bilimsel çalışma içerisinde olmamaları bizi kahretmiyor mu zannediyorsunuz? Peki ya! İnternet alışveriş çılgınlığıyla birinciliği kimseye kaptırmayan bir ilde yaşayan esnafın hakkını kim savunacak?
Peki kim anlatacak bu ana kucağı kadar sıcak, ancak bir o kadar da soğuk memleketimi? Peki bizi  ele güne muhtaç etmeyen memleketimize borcumuz bu şekilde mi ödeyeceğiz?
Yarın çok geç olmadan kulaklarınızı tıkayıp, gözlerinizi kapatmayın. Gökyüzünün kuyu ağzı kadar olmadığını düştüğünüz kuyudan çıkmadan bilmezsiniz. Dünyanı gelişmiş ülkelerinde halklar yaşadıkları yeri terk ederek değil, orada kalarak, orayı cennete çevirerek ülkelerine hizmet etmişler. Vatanseverlik,  Yurtseverlik budur.
MEHMET DOĞU AVŞAR