KARA BULUTLARIN İÇİNDE Kİ AK GERÇEKLER

Milletvekili Orhan Atalay’ı da  başarısız göstermek  için Ardahan AK Parti içerisinde de bazılarının büyük bir gayret içerisinde olduğunu görüyoruz. Nedeni ise dışarıda zarar vermeyi başaramadıkları Atalay'ı can evinde vurmak, Öyle ki, AK Parti İl ve İlçe örgütlerine sızmış bu yapı   AK Parti ve Atalaya muhalifi  gazetecilere  olan yakınlığı  Ardahan’da siyasetin ne kadar kirli bir mecrada devam ettiğini gösteriyor. Ardahan küçük bir yer olduğu için ve gerçek manada gazetecilerin ve analistlerin olmayışı böyle olaylar pek gündeme gelmez. Biri de çıkıp ‘kral çıplaktır.’ Demez.
Parti üzerinde söz sahibi birileri Yusuf Demircinin yönetimine ve ilçe teşkilatlarına kendine yakın milliyetçi ve şovenist  tabanda gelenleri yerleştirdi. Yusuf Demirci ise kişilik ve karakter bakımında Atalay’a benzerliğiyle dikkat çeken biri. Çalışkan, dürüst, içi dışı bir olan idealist bir Avukat. Tıpkı Orhan Hoca gibi.. Bunlar davalarına da dostlarına da sonuna kadar bağlı nesli tükenen insanlardan diyebiliriz. Dava arkadaşlarına asla ihanet etmezler. Umarım ki,  bu siyaset bataklığında bu  iki  güzel insana  da çamur bulaşmaz. Zira Ardahan’ın hem Atalay hem de Demirci gibi idealist siyasetçilere ihtiyacı var. Her ikisi de çocuk olarak kalmayı başarmış, kalplerinde kin ve nefreti taşımayan ender  insanlardan olduğu gerçeğini aklı başında hiçbir Ardahanlı inkar edemez.

Özelikle Prof.Dr. Orhan Atalay’ın Ardahan’ın itibarını Ankara’da, Türkiye’nin itibarını ise dünyada nasıl yücelttiğini herkesin malumu iken, Atalay’ı birilerinin Ali –Cengiz oyunlarına heba etmek yazık olmaz mı?

Bütün bu oyunlara gelerek Orhan Atalay’ı istemeyen akılla sormak lazım acaba kendileri nasıl bir vekil istiyorlar. Kendi dava arkadaşlarına ihanet eden birileri vekil seçildiklerinde memleketinde ihanet etmez mi? Bu birileri  Atalay’a  muhalif gazetecilerin dostluklarına bu kadar mazhar olmuşlarken, hala Orhan Atalay’ı eleştirenlere sormak istiyorum bu durumu nasıl izah ediyorlar acaba çok merak ediyorum. Yada Her seçim zamanı ellerine çanta alıp fırsatçı ganimet çiler  gibi yollara düşen, yılar önce Ardahan’ı terk etmiş olan çantacı beyefendiler mi, Ardahanlıyı daha iyi  anlayacaklar  acaba?

Bütün bu tabloya baktığımızda aklı başında her kes,  bu şahısların prof. Dr. Orhan Atalay’a alternatif olamayacaklarını bilir.
Orhan Atalay Ardahan için bir şans. O , dünya çapında bir siyasetçi zira partisinde, mecliste ve uluslar arası örgütlemede üstlenmiş olduğu misyon Ardahanlıların kendisiyle gurur duyması için yeterlidir.
Ancak öylesine komik gerekçelerle Orhan hocayı eleştiriyorlar ki, ‘’ Allah’ım ben nasıl insanlarla aynı memlekete yaşıyorum’’ demekte insan kendini alamıyor.

Neymiş efendim!
Orhan Atalay telefonlara çıkmıyormuş.
Peki Orhan Atalay çalınan her telefona cevap verse ne olur. Başınız göğe mi erecek? Bana deki Orhan ATALAY, Aktaş Sınır Kapısını açmıyor, bana deki Atalay, tüneller için hiçbir şey yapmıyor, deki parçalı arazilerin toplulaştırılması için hiçbir gayret göstermiyor, deki köy yolları çamurdan geçilmiyor. Bunları söyle ki sizinle ortak bir akılda buluşalım. Bende Orhan Atalay’ı eleştireyim. Ancak adam bütün bu saydıklarımızı yapıyor. Bizim için önemli olanda bu. Yoksa Orhan ATALAY telefonlara çıkmıyormuş çıkmasın kardeşim, çıksa Memleket kurtulacak mı? Ben bir gazeteciyim benim bile telefonuma çıkmıyor ve ben bir gün bile incinmedim. Çünkü ben inandığım insanın niyetinden şüphe etmem. Sizinde bir düşünceniz varsa hakaret içermediği sürece gazetemden bir köşe  ayırabilirim. Amacımız Ardahanımızın geleceği için bir tuğlada bizler koyalım. Bir insan kolay yetişmiyor, yetişen değerlerimize sahip çıkalım. Ardahanlı hemşerilerim yanlış anlamayın ben bu köşemde yazı yazarken niyetim Orhan Atalay’a oy istemek değil böyle bir şey asla yapmam.  AK Partinin zaman zaman yaptığı hatalara rağmen AK Partili bir Milletvekilini savunmak zorunda kalışımın tek bir nedeni var Ardahan sevdası. Bu adam Ardahan'ı mıza  lazım. Bende sizlerden biri olarak naçizane görüşlerimi paylaştım. Ünlü bir ata sözümüz var bilirsiniz, ‘’yiğidi öldür ama hakkını yeme’’ Amacımız memleketimizi namerde muhtaç etmemek. Başka hiçbir gayemiz yok.
Amacımız insanlarımıza doğru bilgiyi sunmaktır.  Bir Parti de bile Siyasetin bir yanın nasıl çürük olduğunu,
Bir yanı ise nasıl bahar bahçe olduğunu umarım anlatmaya çalışmışızdır.  Hoşçakalın..
Mehmet AVŞAR-DOĞUGÜNEŞİ