Sitedeki Yeriniz : Ana Sayfa » Haberler » ARDAHAN'IN KAÇ VEKİLİ VAR?

ARDAHAN'IN KAÇ VEKİLİ VAR?

 Fotoğraf

Kimine göre 1, kimine göre 2,
Ardahan'ın aslında 4 tane milletvekil isi var,
1) Prof. Dr. Orhan Atalay,
2) Öztürk Yılmaz,
3) Tülay Kaynarca
4) Gürsel Tekin,
Ancak nedense Orhan Atalay dışında kimsenin Ardahan gibi bir derdi olmadığını görüyoruz. Ardahan bunu hak etmiyor, doğup büyüdükleri toprakların hatırına milletvekili olacaksın sonra dönüp arkana bile bakmayacaksın, yazık, hem de çok yazık.
Dört milletvekilin Ankara’da Ardahan için dört kolda çalıştığını düşünün, bu 4 Ardahan eder. Atalarımızın dediği gibi,
‘Bir elin nesi var, iki elin sesi var’
Ancak ne var ki, Orhan Atalay’ın meclisteki varlığı diğer üçün varlığından kat ve kat fazladır. Ardahan’daki varlık- yokluk durumu da aynı. Diğer üç milletvekili Ardahan’ın yolunu bile unutmuşlar, çok acı bir durum ki Öztürk Yılmaz’da seçimden seçime ancak Ardahan’ın yolunu zar zor düzeltebiliyor. Gürsel Tekin ve Tülay Kaynarca Ardahanlı olmalarına rağmen il dışındaki ve de Ardahanlıların oylarıyla seçilmelerine rağmen Ardahanlı olduklarını çoktan unutmuş gözüküyorlar.
Çok merak etiğim bir konu olmuştur hep, insan doğup büyüdüğü toprakları nasıl unutur? Vefa nedir? İnsanlar neden vefasız olur?
Milletvekili yada iş adamı, ve ya sıradan bir vatandaş da olabilir, memlekete karşı insan nasıl olurda kendini sorumlu hissetmez?
Nasıl oluyor acaba bu bananeler?
Hep merak etmişimdir.
Ta ki Sn. Orhan Atalay ile tanışana kadar vatan memleket sevdasını da, vefayı da iş aşkını da, meşkini de o gözlerde gördüm.
Yağmurda da, çamurda da, karda da , kışta da küçük adımlarla yürürken, nasıl büyük işler başardığını hayretler içinde şahit olduk.
Tam gitmeyi düşünürken, onun ‘’ Atalarınız siz bu memleketi terk edesiniz diye şehit düşmediler’’ sözü kulağımızda çınladı, iki kolumuz iki yana düştü, gitmekten vazgeçtik.
Bir insan bir dağ gibi durabilir miydi göçün önünde bu kadar*
O, kaldı.
Belki ellerinde fazla bir şey gelmedi ama elinde geleni yaptı. Kışın, ‘kardan kar etmenin yolarını arayalım’ dedi, yazın ‘bu el değmemiş memleketin canlı sanayisi hayvancılığa sahip çıkalım, bu yeryüzü , bu gökyüzü başka bir yerde yok’ dedi.
Tek başına bir ordu oldu, çağlayan bir su, serin esen bir rüzgar oldu, dönüp baktığında arkasına birkaç kişinin dışında kocaman bir ihanet gördü.
2 bin nüfuslu Posof ve Çıldır İlçesine yüksek okul, Göle’ye fakülte, köy nüfusuna sahip ilçelere modern okul ve hastaneler, delinmez denilen Ilgar dağına tünel, bir değil, ikide sınır kapısı….

Ancak benim bu yazım her kesin hoşuna da gitmeyecek bunu da biliyorum. buna da bir çift sözüm var,

sen tembel isen sevgili hemşehrim ticaret yapmıyorsan yanı başında ki ülkeyle, o ne yapsın? sen okula çocuğunu yollamıyorsan, günün geçerli akçesi hayvancılığı terk ediyorsan yada 10 çay bardağı sütü 1 tl.ye satıyorsan, tembellik ailece iliklerine işlemişse o ne yapsın?
Sen köyüne kilit vurmuşsan, parasız yem bitkisi otlaklarını heba etmişsen, sen çalışmak yerine iş- kurları tercih etmişsen, köyde ağa iken şehirde modern köle olmayı tercih etmişsen, düşünmek yerine , hasetliği seçmişsen suç kimin?
Şapkanı önüne koy biraz düşün….
MEHMET AVŞAR


09:34, 13.09.2018


Haber Yorumları

DOĞU GÜNEŞİ GAZETESİ ARDAHAN'DA GÜNLÜK YAYIN YAPAN MÜSTAKİL VE SİYASİ BİR GAZETEDİR. İLETİŞİM; SAHİBİ VE GENEL YAYIN YÖNETMENİ MEMET AVŞAR; 05414757500