ASIL HEDEF TÜRKİYE VE ÇÖZÜM SÜRECİ
Dini söylem ve motifler Cellatlar gurubu islam dinini kullanarak gençleri cepheye çekerken, uluslarası bir terör çetesi olduğu gerçeğini gizleme telaşında.. Ana hedefinin Türkiye ve çözüm süreci olduğu netleşirken, İşidin Güneye Irak’a yönelmesi düşünülürken tam aksi bir istikamette yönelmesi çözüm sürecini sabote etme ve Türkiyede terör ve kaos ortamını yeniden inşa etme peşinde olduğu gerçeği her gün biraz daha netleşmektedir.
Küresel kapitalist sistem, (çoğunluğu siyonistler v.b.) kendi kralığını garantiye almak için paranın ve eğitimli kadrosunun gücüyle akla-hayale gelmeyen yöntemlerle türlü türlü akıl oyunlarıyla, orta çağ dünyasında bile yaşanmayan olayları günümüzde hayata geçiriyor. 21.y.y’da bu ne turşu, bu ne tarhana, Allah aşkına kimse neden idrak edemiyor, bu kana doymayan, bu insanlıkta, ahlakta ve hayada nasibini almayan terör örgütünü kendi topraklarından nasıl barındırabiliyorlar. üstelik İslami dini öğeleri kullanarak, en çok İslamiyet’e zarar verdikleri halde Müslüman coğrafyasında nasıl cirit atabiliyorlar. akla ve mantığa sığdıramıyorum. her seferinde maalesef yerleşik küresel kapitalizm hedefine ulaşıyor. Asıl hedefleri Türkiye.
Ne Irak ne de Suriye, Türklerle Kürtlerin tarihi İrtifaklarından korktukları için, çözüm sürecini ve Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan’ı bitirme planıdır. Zira, dünya lideri Erdoğan küresel kapitalizmin bütün planlarını alt üst etti. Yeni Türkiye’yi Kürtler ile birlikte inşa etmeye çalışması bu oluşumu tetikledi. Gezi olaylarıyla ve de parallel yapıyla bitiremedikleri Erdoğanı, IŞİT ile bitirme gayretindeler.
Neden hiç kimse IŞİT denilen terör örgütün nasıl ortaya çıktığını irdelemiyor? Müslümanların top yekun karşı çıkmaları gerekirken, Irak ve Suriye askerlerinin adeta toplarını, tanklarını ve bir cümle silah ve cephanelerini bu kanlı örgüte adeta hediye ederek bırakıp gitmeleri nedeni nedir acaba? Acaba büyük bir yerde düğmeye mi basıldı da böyle oldu? Bir taşla üç-beş kuşu birde öldürme senaryosu olabilir mi? Olabilir çünkü küresel kapitalist sistem kimsede akıl bırakmadı. 21. Yüzyılda düşünen insan sayısı gittikçe azalıyor. Zira geliştirdikleri her teknolojik hamle, aynı zamanda insanlığın maneviyatından bir parça koparmaktadır. Artılarından çok eksileri olduğuna her geçen gün daha iyi şahit olmaktayız.
Küresel kapitalizmin elinden çeken ABD, İngiltere, Almanya, Fransa, Rusya, (SSCB zaten yenildi) ve Çin gibi ülkeler durumun farkındalar. Ancak az gelişmiş ve gelişmemiş ülkeler bu durumun daha farkında değiller ve bu yüzden de ne kadar dolap varsa bu coğrafyalarda dönüyor.
Onun için hiç kimse hiçbir ülkeyi suçlamasın.
Bu sistemin çarkında her ülke vardır. Çarkı döndürenler oturduklar yerde dünyayı da döndürmekteler.
18:26, 05.10.2014