PARANIN SATIN ALAMADIKLARI

Bir yetimin başını okşayan bir ellin verdiğini yada namaz kılan bir dedenin sırtına çıkan torunun verdiği gizemli huzuru, parayla almaya kalkışılsa kaça alınır? Tabi ki bu tür insani değerlerin parayla, pula işi olmaz. Bunu anlatmamın sebebi her şeyi parayla satın alabileceğini sananların çıkartmış oldukları savaşlara dikkat çekmektir.
Yahudiler dünya çapında en çok zulme uğrayan kavimlerin başında gelirler. Ancak yarım asırdan fazladır yine aynı Yahudiler, başta Filistinliler olmak üzere bütün dünyaya zulüm ediyorlar. Demek ki zamanında bunlara zulüm yerine merhamet gösterilseydi, bu gün onlarda bu insani taraflarını kaybetmezdiler.
Kaynana kaynanasında gördüğünün aynısını gelinine uygular. Bu eşyanın tabiatıyla doğru orantılı bir şey… köylerde başka diyarlardan gelip yerleşen böyle sahipsiz, kimi kimsesi olmayan aileler olur. Onlara yapmadıkları zulüm kalmaz o köyün ağaları tarafından. Ancak gün gelir devran döndüğünde ağa olma sırası onlara gelir. İşte kıyamet o zaman kopar, onların zulmü öncekilerine hiç benzemez, kendilerine uygulanan zulmün mislisini kendilerinden zayıflara uygularlar.
İster adına paralel yapılar deyin, ister cemaat, onlar zamanında çok çektiler üstelik yaşadıkları yurtlarında muhacir gibi yaşadılar. Ancak onlar, kendilerine kol kanat geren AK Parti hükümetine bile vefasızlık ettiler. Şimdi ağa olma sırası onlara geldi. Onların Başbakan R. T. Erdoğan’a yaptıkları haksızlık bunun bir göstergesidir.
Anadolu halkının meşhur bir sözü vardır. Hani derler ya’ geçmeyin yiğidin delisinde’ diye, Erdoğanın üslubu sert olabilir, kim bilir biz onun bildiklerini bilsek beklide çıldırırız. Ancak yumuşak bir kalbinin olduğunu da biliriz. Bir çocuk gibi gözleri dolan uzun adamın haksızlıklar karşısında nasıl dimdik durduğunu görmemek ancak işine gelmeyenlerin işi.
                BİZİM EV ÇOK PİSTİ, İYİKİ SİZİ KOMŞUNUN EVİNDE AĞIRLAMIŞIM
Birkaç gün önce CHP Genel Başkan Yardımcısı Hurşit Güneş Ardahan’da partisinin seçim bürosu açışlında konuştu, söylediklerinde bir paragraf var ki, CHP’nin halkçılık ilkesinde nasıl uzaklaştığını bize açık bir şekilde göstermektedir. Güneş ‘’Ensar Bey Ardahan’a gelirken iyi ki akşam Kars’ta kalacaksınız. Eğer Ardahan’da kalmak isteseydiniz size mahcup olacaktık. Akşam olunca pis bir sis çöküyor. Sokakta gezmek mümkün değil. Ardahan’ı en çok dile getiren  adam Ensar Öğüt’tür. Hem de nerede meclis kürsüsünde.Ardahan en fazla göç eden illerimiz arasında. Gebze'de Ardahan kadar nüfus var. Insanlarımız göç ediyor,
çünkü iş yok, yaşam koşulları kötü. Evine ekmek götüremiyor." Evet harfi harfine yazdım. Bunlar bir vekilin kendi seçim bölgesiyle ilgili iğreti beyanlarının dile getirilmesidir. ‘’Benim evim çok pis, iyiki seni komşunun evinde ağırlamışım’’ demeye benzer ki bunu hiçbir ev halkı kabul etmez.
Peki sormazlar mı  sen o koltuktan ne diye oturuyorsun? Üniversite yaktığı yakıt nedeniyle havayı kirletirken  gazeteler manşete yayınladılar. Sen Ardahan’ın  milletvekili olarak ne yaptın. Rektörün Ardahana yönelik olumsuz tavırlarını niye hiç dile getirmedin. Yaptığın tek şey hayvan dışkısını meclis kürsüsüne götürmek. Kendi kendini komik  duruma düşürmekten başka ne yaptın. Sn.t Ensar Öğüt. Sormazlar mı göçlerden şikayet ediyorsun sen niye göç ettin gittin, sadece seçim zamanları elinde çantayla Ardahan’da gözükmen yeterlimi sence? Gerçekçi ve samimi olmasanız bekleme salonunda daha çok beklersiniz.
O tezek yakılan evler var ya devletin  kendilerine vermiş olduğu kömürü  bile parayla satmaktalar. Tezek yakmayı tercih ediyorlarsa bundan hükümetin kabahati ne? Bunları da çarpıtmadan anlatırsanız belki o zaman halk size inanırda bekleme odasından, iktidar odasına alınırsınız.
İlk kez CHP Ardahan’da düzgün bir Belediye Başkan adayı ile halkın huzuruna çıkıyor. Mete Özdemir’in seçimi kazanmasını eğer istiyorsan Ardahan’da gözükme sn. vekilim. Halkın senin olumsuz muhalefetine tahammülü kalmamıştır. Yazıktır günahtır, Mete bey,  sizin yüzünüzde seçimi kaybedebilir. Ardahan’a ilk kez gün doğmuşken güneşi kapatmayınız. Lütfen…


                                                                                                           Bu Haberi 578 Kişi Okudu