Sitedeki Yeriniz : Ana Sayfa » Haberler » Köyün tarihçisi Maden yazdığı kitap, gelecek kuşaklara ışık tutuyor

Köyün tarihçisi Maden yazdığı kitap, gelecek kuşaklara ışık tutuyor

 Fotoğraf


Köyün tarihçisi Madem yazdığı kitap, gelecek kuşaklara ışık tutuyor

Ardahan’ın Çıldır ilçesine bağlı Kenardere köyünde  yaşayan 85 yaşında ki Rahim Maden, yaşadığı önemli olayları  gelecek kuşaklara iletmek için ve genç kuşaklara ders olsun diye bir kitap kaleme aldığını  söyleyerek, gelecek kuşaklara fener olsun dileği ile köyün gençlere hediye ettiğini belirti.

MEMET AVŞAR-SABAH

“ Köyünü unutma ve nasihatler” adını verdiği  kitapta öğüt dolu görüşlerine yer veren 85 yaşındaki ilk okul mezunu Rahim Madden, kitabında komşuluktan koronavirüse kadar her çeşit konuyu işlemiş. Yaşanmış önemli olayları gazetemiz muhabirine anlatı;

Maden, “Bu topraklar kadim topraklar, buralarda her şey kitaplarda yazmaz, gelenek, göreneklerimizi tarih kitaplarında yazılmayanları bizzat şahit olduklarımı ve yaşadıklarımı bu kitaba yazdım. Köyün gençlerine nasihatler verip, büyüklerine karşı saygılı, küçüklerine karşı sevgi dolu olmalarını, vatanını ve milletini sevmelerini öğütlüyorum, doğup büyüdükleri toprakları asla bırakmamalarını ve sahip çıkmalarını öğütlüyorum”

KORONAVİRÜSTE KAYBETİĞİ HANIMI İÇİN ŞİİR YAZDI

Rahim Maden birkaç ay öce koronavirüs hastalığında  kaybettiği eşi Ayşe Maden için yazdığı şiiri günde en az on kere okuduğunu ve hayat arkadaşınının acısını bir türlü içinde atamadığını anlatı. Bu yaşına kadar bir çok salgın hastalık dönemini atladığını ancak koronavirüs pandemisi gibi bir salgınla ilk kes karşı karşıya kaldığını belirti.

SINIRIN ÖTE YAKASINA GIDA YARDIMI

Çocukluğunda Türkiye ve Gürcistan arsındaki sınırın geçişlere müsait olduğunu Gürcistan sınırındaki komşu Ermeni köyleriyle iyi ilişkiler içinde olduğunu belirten Maden gazetemize konuştu;

Maden, “Babam bize çocukluğunu,  o zamanlardaki komşuluk ve dostluk ilişkilerini anlatırdı.  Bir anısını hiç unutmam, ‘bütün dünyada büyük bir kuraklık vardı o sene, ama en çokta Gürcü tarafını etkilemişti’ diyordu rahmetli babam, babam o zaman 15 yaşındaymış babası öküz arabasına tahıl bindirip bu tahılları karşı taraftaki Ermeni köyüne götürmesini orada yaşayan dostu Orşet adındaki adama vermesini istemiş. Babam da götürmüş evin hanımı tahılları görünce babama Ermenice bir şeyler söylemiş, babamda aynı sözü ezberleyip gelmiş babasıan anlatmış. Babası o sözlerin manasını şöyle açıklamış, ‘Kurban olayım ben sana ne derdin varsa ben alayım ‘

Ermeniler 1945 yılına kadar sınırı geçip bizim köylerde taş duvar yapıyordular. Çok zanaatkâr insanlardı, onlarla hiçbir sorunumuz yoktu. Ta ki Stalin zulmü başlayana kadar. Stalin sınır kapattı, karşı taraftaki Türk köylerini boşaltı, Türkleri ve orada ki Kürtleri trenlerle aylarca sürecek sürgünlere mahkûm etti. Ninem şu sınırın bitişiğindeki köyün kızıydı, ninem sürekli babasının evine gidip gelirdi. Ailesi Stali’in emriyle Kazakistan’a sürgün edildi, ninem bir daha ne köyüne gitti, nede bir daha yüzü güldü.”


09:24, 17.09.2021


Haber Yorumları

DOĞU GÜNEŞİ GAZETESİ ARDAHAN'DA GÜNLÜK YAYIN YAPAN MÜSTAKİL VE SİYASİ BİR GAZETEDİR. İLETİŞİM; SAHİBİ VE GENEL YAYIN YÖNETMENİ MEMET AVŞAR; 05414757500