Ufacık Dükkandan İhracata, Bir ERSİN AYAKKABI Hikayesi

Ardahan’ın Çıldır ilçesinden küçük bir manifatura dükkanıyla  ticaret hayatına başladılar. Başarı hikayeleri İstanbul Sultangazi’de ki küçük bir ayakkabı atölyesiyle start aldı. Doğup büyüdükleri Övündü köyünü unutmadılar,  ürettikleri ayakkabılara köyün isminde yolla çıkarak  Owundays ismini verdiler. Bu  markayı başta yurt içi olmak üzere yurt dışına da  ihraç ettiler. Böylece Ersin ayakkabı oldular.
1975 yılında Çıldır ilçesinde açtıkları küçük bir dükkandan yola çıkarak, 22 yıl sonra bir çok ülkede ve  yakın zamanda 81 ilde açacakları  zincir mağazalarla rekabete geçeceklerini aktaran Ersin Ayakkabının patronlarından  Veysel ÇUKURÇAYIR  bir çok ülkeye ürünlerini ihraç ettiklerini  belirterek başta Almanya olmak üzere, ispanya İngiltere, Rusya, Cezayir, Tunus, Kırgızistan, Azerbaycan, İran, ırak ve daha ismini sayamadığı bir çok ülkeye ihraç ediyorlar.

Ersin ayakkabı  macerası, Çıldırın övündü köyünde çiftçilikle uğraşan dört kardeşin el ele vermesiyle 1980 lerde  Sultangazi’de  aldıkları bir arsayla, küçük bir sokakta başladı. Daha sonra 1992 de büyük kardeş hayrettin çukur çayır yanına bir yeğenini de alarak İstanbul’a gelir ve  iki üç makinelik  bir küçük atölye ile işe başlar. Kötü alışkanlıkları olmayan aile evden işe, işten eve yılarca omuz omuza çalışarak, bu gün üç yüz kişinin istihdam edildiği kocaman bir aile şirketi yaratmışlar.

İşte yılın röportajı, işte bir başarı hikayesinin anatomisi;

Ticaretle bir ilgisi olmayan küçük bir Anadolu köyünde çiftçilikle uğraşan bir aile  nasıl olur da uluslararası bir markanın sahibi olur?

Aile şirketin başındaki isim Veysel ÇUKURÇAYIR anlatıyor;

İlk ticarete 1975  yılında Çıldır ilçesinde 40 m’2lik bir manifatura dükkanıyla başladık. Dükkanımız orada hala durur. Babamla küçük kardeşim memleketeler. Dükkânımız yine eskide olduğu gibi manifatura ve konfeksiyon olarak oradaki hemşerilerimize hizmet veriyor. 1980 lerde İstanbul’da ufak ufak diyalog kurmaya başladık. Sultangazide biri yer aldık. 1992 yılında büyük amcam hayretin Çukurçayır ve yanına kardeşim Mustafa’yı da alarak  ilk imalatımızı burada başlattı.

Daha sonra İstanbul’a ben geldim. Ben geldikten sonrada işlerimiz hızla büyümeye ve genişlemeye başladı. Bu gün kayıtlı  yaklaşık üç yüz kişi istihdam ediyoruz. Bunun dışında Gedikpaşada bir satış mağazamız var ve ikitellide iki tane pazarlama şirketimiz var. Birisi deri ayakkabı pazarlamasını, diğeri ise Sünni deri dediğimiz spor ayakkabı pazarlamasını yapıyor. Hepsinde ayrı ayrı sekizer tane pazarlama elemanı var. Türkiye ve dünya genelinde pazarlama yapıyoruz.

Babamlar dört kardeş hala birlik ve beraberlik içerisinde yaşıyorlar. Büyük bir aileyiz, başarımızın sırrda burada yatıyor. Yeni nesil gençlerimiz yetişiyor. Hepsi de eğitimli, vizyonlu ve donanımlı geçler geleceğe umutla yürüyoruz. Başta ispanya ile çalışıyoruz, Almanya, İngiltere, Tunus, Rusya, Cezayir, Azerbaycan, İran, ırak, Kırgızistan ve sayamadığım bir çok ülke var.
İleriye yönelikte hedefimiz  tüm Türkiye genelinde  kendi mağazalarımızı açmak olacak inşallah.
Referandumunda olumlu bir havada geçmesi ve beklentilerimiz karşılaması bizi ayrıca sevindirdi. Moralimiz yerinde inşallah daha da iyi olacak.

Peki yeni dönemde hükümetten bir beklentileriniz nelerdir?

Evet, mesela ihracaata daha çok önem vermelidir diye düşünüyorum. Bizim sektörde yetişmiş eleman sıkıntısı var. Yeni yeni okullar açılıyor ama yeterli değil daha geniş kapsamlı bir çalışmanın yapılması gerekir. Ocak , şubat aylarında hükümet  sgk konusunda bize çok önemli bir destek çıktı. Çalışanların primleriyle ilgili, hükümetin çok yardımını gördük bu bize can simidi oldu. Allah onlarda razı olsun. Hele özelikle kredi garanti fonun devreye sokulması biziler için bir milattır.

Sizinle yola çıkan bir çok firma bu gün ya çok gerilerde, yada yok oldu, sizin bu başarınızın sırrı ne?

Mehmet bey, biz inovasyona çok önem veririz yani, Araştırma-geliştirme (Ar-Ge), inovasyon için gereken en önemli faaliyetlerden biridir. Ancak girişimsel inovasyon yoksa, diğer bir deyişle Ar-Ge’yi yapanların girişimcilik niteliği yoksa, değer yaratılamaz; Ar-Ge sonuçları inovasyona dönüştürülemez. Dolayısıyla, teknoloji-tabanlı firmalar dışında kalan tüm firmalarda yürütülen inovasyon çalışmaları sadece “teknolojik inovasyon”u değil, “organizasyonel inovasyon” ve “pazarlama inovasyonu”nu da kapsar. Kaldı ki, teknoloji tabanlı firmalarda her ne kadar ağırlık teknolojik inovasyona veriliyorsa da, organizasyonel ve pazarlama inovasyona yeterli kaynak ayrılmadan başarılı olunmaz. Biz hiçbir zaman mevcut durum bize yetiyor diye kabuğumuza çekilmedik ve sürekli koştuk. Sürekli yatırım yaptık.

Veysel bey, bilindiği üzere hükümetin bir cazibe merkezi projesi var, bu konu sizi de heyecanlandırıyor mu?

Tabi ki, memleketimize gelip 200- 300 kişiye iş sahası yaratmak bizim asli görevimizdir. Yeter ki hükümet bu konuda bize destek versin. Ürettiğimiz malın pazarlama garantisini versin bir gün bile durmaz gelir yatırımızı yaparız. Bizde gerekli vizonda, gerekli donanımda var en iyi şekilde de yaparız. Ancak bu konuda iletişim sorunumuz var. Yeteri kadar bilgi sahibi değiliz. Ardahan’ımız da bu konuyla ilgili geniş katılımlı bir toplantı yapılırsa seviniriz. Sn. bakanımız Ahmet Arslan başta olmak, Milletvekilimiz Orhan Atalay ve Valimiz İbrahim Özefe bu konuda bize yardımcı olurlarsa biz çok seviniriz sadece ben değil, bu sektörde faaliyet gösteren, Eser ayakkabıcılık var, Fortis ayakkabıcılık var ve daha nice iş damlarımız var onlarda gelirler hepimiz Ardahan’ımızda bir araya gelerek memleketimizin geleceği için çalışmalıyız. Diğer sektörlerde de bir çok iş adamımız var hepsinin de baba ocağı Ardahan’da bir raya gelerek bu oluşan olumlu iklimi fırsata çevirmesi lazım.

Son olarak Veysel bey, sizin başarı dolu hikayenizi örnek alan genç iş adamlarımıza bir mesajınız var mı?

Öncelikle dürüst, doğru olmak lazım. Dünyanın neresine giderseniz gidin, doğru olduktan sonra insan ekmeğini taştan çıkarır ve başarı elde eder. Dürüstlük ve doğruluk şart ve ekibiniz çok güçlü olmalı. Aileler parçalanmamalı, birlik beraberlik şart. Bizim şirketimiz bir aile şirketidir. Karşılıklı sevgi, saygı ve dayanışmayla ayakta duruyoruz. Örf adetlerimize bağlıyız, bizi biz yapan değerlere çok önem verdiğimiz için bu gün bu noktaya vardık. Bu gün Ardahan’da her fırsat var, eskide bu imkanlar yoktu. Ardahan’da çok güzel işlere imza atabilirler. Doğup büyüdükleri toprakları terk etmesinler.

Röportaj; Mehmet Avşar

ERSİN AYAKKABI HAKKINDA
1975 yılından günümüze değin, sürekli olarak kendini yenileyerek hizmet vermeyi amaç edinen Ersin Ayakkabı San.Tic. Ltd.Şti. şimdi çalışmalarını, modern ve yeni tesislerinde sürdürmektedir.

Başta TÜRKİYE olmak üzere,Avrupa,Asya,Ortadoğu ve Afrika Kıtasındaki ülkelere satış yapmaktayız.

Kuruluşumuz dünyanın en ileri ayakkabı üretim teknolojisi olan İtalyan Teknolojisi ile toplam 9.000 m2 kapalı sahayı kapsayan tesisleri, günlük 10.000 çift bayan ve erkek casual/spor ayakkabı üretim kapasitesine sahiptir. Ersin ayakkabı tecrübeli kadrosu ile model, kalite, zarafet ve sağlamlıkta Türk Ayakkabı Sanayii'nde önemli bir yerdedir.

Paul Branco, MCP Shoes&Boots ,Owndays markaları ile kaliteyi hesaplı fiyata tüketiciye sunma doğrultusundaki şirket politikamız sayesinde, kısa sürede tüketicinin tercih ettiği adetsel bazda en çok satan satış markası olmuştur. Müşterilerin sürekli beğenisini kazanmak, üretimin her kademesinde titizlikle uygulanan kalite kontrolü, kuruluşumuzun önde gelen amaçlarındandır.
________________________________________
MİSYON & VİZYONUMUZ
Ürünleriyle geniş kitlelere ulaşan, toplumsal ve çevresel sorumluluğunun bilincinde, değerlerine sadık, güvenirliği, kalite yönetimi, kaliteli insan kaynağı oluşturabilen, ürün çeşitliliği ve teknolojisiyle Türkiye,Asya,Afrika,Ortadoğu ve Avrupa'da spor ve yaşamı etkileyen bir dünya markası olmaktır.

Ürün ve hizmet kalitemizi sürekli geliştirerek müşteri talep ve beklentilerini en üst seviyede karşılamak, Sağlam ve Güvenilir iletişim, tüketici ile güçlü bağlar kurmak güven ve sadakati sağlamak.

Firmamızın ülke pazarında etkinliğini ve verimliliğini arttırmak amacıyla kendi uzmanlık alanımızda müşteri fikir ve önerileri ile sürekli büyüyen gelişen sektörün öncülüğünü yapan, sektörde güvenilir ve saygın firmalar arasında olmak.
________________________________________
İLKE & STANDARTLARIMIZ
*Tüketicinin ihtiyaç ve beklentileri doğrultusunda en iyi hizmeti sunmak.
* Tüketicilerimizin karşısına dünya standartlarında tasarlanıp üretilmiş modellerle çıkmak.
* Kalite ve hizmette varılabilecek son noktayı aşarak bir dünya markası olmak. Üretimde Kalite.
Standartlarımız :
* Kaliteli malzeme.
* İnce ve titiz işçilik.
Ayak Sağlığı Standartlarımız
* Anatomik taban.
* Kanserojen madde içermeyen malzeme.
* Hava alabilen gerçek TÜRK DERİSİ.