Sitedeki Yeriniz : Ana Sayfa » Haberler » YENİ DÜNYA DÜZENİNDE TÜRKİYE'NİN ROLÜ

YENİ DÜNYA DÜZENİNDE TÜRKİYE'NİN ROLÜ

 Fotoğraf

Geçenlerde  önemli bir kurumun yöneticisine verdiği bir sözün neden yerine getirmediğini sorduğumda aldığım yanıt karşısında şok oldum. İnsanlar ne hale gelmiş  dedirten türdeki olay şöyle gelişti; ‘’ x bey siz filen tarihte şöyle bir şey için halkımıza söz verdiniz böyle bir hizmetimiz olacak dediniz. Bu gün inkar ediyorsunuz, tükürdüğünüzü yalıyorsunuz bu yaptığınız etik mi? Diye sordum. Ooo verilen her söz tutuluyor mu sanki, bir tek ben mi sözümü tutmuyor oldum. Dün öyle dedim bu günde yapmıyorum ne olmuş ki sanki’’ dedi bizim genel xmiz hayret söylerken yüzü bile kızarmadı. Pişkin pişkin…
Ne demeli şimdi;
Kurumlar nasıl bu hale geldi?
Türkiye’nin etrafı ateş çemberiyle kuşatılmışken, bu kadar tarihi bir süreç yaşanırken sahte vatanseverlerle bu işin sonu ne olacak gibi sorular geliyor akılara.. çürümüş bir yapıya adım adım giderken ülkem için benim içim kan ağlıyor.
Oysa Gürcistan’a gittiğimizde oradaki yetkililerin işlerini nasıl titizlikle yaptıklarına şahit oluyoruz.  Daha yeni bağımsızlıklarına kavuşmalarına rağmen,  işler çok düzgün gitmektedir.
Oralar  Türkiye’nin özerk bir cumhuriyeti gibi adeta her yerde Türk malları satılıyor. Gürcü isimlerinin yanında Türk isimler yazılmış bu gurur verici bir şey. Doğal mecrası içinde gelişen bu olaylar güney de de farklı değil Erbil, Süleymaniye ve Suriye’de de durum o yönde gelişiyor bu tarihi gelişmeleri Türkiye fırsata çevirmeli elbet.   Hızlı bir üretime geçilmeli ve üretilen mallar bu piyasalara sürülmeli çünkü bu yerlerde güçlü bir Türk nüfuz söz konusu. Hepsinin gözü Türkiye’de .. ancak özelikle bürokrasideki  mevcut akraba- eş- dost ilişkisiyle bu yürümeyeceği de bir gerçek. Bir an evvel kurumların başına dürüst ve yetenekli idareciler atanmalı kalenin içi sağlamlaştırılmalı yoksa düşman kaleyi içten fethe etmeye başla sarsa kimse sızlanıp,  dövünmesin.
Bir şeyler çalma çabası içerisinde olan bazı Belediye Başkanları fazla uzağa değil hemen yanı başımızdaki  Gürcistan’a bir gitsinler oralarda işlerin nasıl yürüdüğünü  binaları,  yolların ve kaldırımların nasıl hırsızlık aracı yapılmadan bir kereye mahsus yapıldığını ve  asırlarca bozulmadan sürdüğünü görsünler. Belki vicdanları sızlar o dürüst yöneticileri örnek alırlar.
Türkiye Selahattin’i Eyyubi’den bu yana sağlam bir kaynaktan beslenen bir ülkedir. Osmanlı gibi bir cihan devletinin zengin mirasına sahip çıkma günüdür. Bir an önce herkes büyük fotoğrafın farkına varmalı ve bir şeylerin düzeltilmesi yolluna gidilmelidir. Küçük olsun benim olsun. Alayına karşıyım felsefesinden mutlaka vaz geçilmelidir.
Türkler ile Kürtler ne zaman ki beraber hareket etmişler o zaman düşmanı korku almış, büyük işlerin ve büyük devletlerin temellerini beraber atmışlar. Bunu ben söylemiyorum bunu bize tarih anlatıyor.
Selçuklulara Anadolu kapısını açan Kürtler, büyük Selçuklu devletinin kurulmasından, Türkiye cumhuriyetinin kurulmasına kadar Türklere abi demişler ve hiçbir zaman bu kardeşler bir birlerini  arkadan hançerlememişler. Osmanlı dağılırken herkes kendi devletini kurma çabasına düşerken, baştan Araplar olmak üzere Osmanlıyı arkadan hançerlemişlerdir. Ancak Kürtler bütün cephelerde düşmana karşı Türklerle beraber çarpışmakla meşgul olmuşlar. Bu  gün Kürtlerin temsil ettiği bir partiyi yok saymak ben milliyetçiyim diyen bir partinin milliyetçiliğini tartışır hale getirir.
Kin ve nefret Anadolu halkının mayasında yoktur. Bin yıllık kardeşlik hukuku öyle bir halk yaratmış ki o da Anadolu halkıdır.
Anadolu halkının çözüm sürecine böylesine sahiplenmesi de bunu bir göstergesi değil midir zaten .
.


08:12, 06.07.2015


Haber Yorumları

DOĞU GÜNEŞİ GAZETESİ ARDAHAN'DA GÜNLÜK YAYIN YAPAN MÜSTAKİL VE SİYASİ BİR GAZETEDİR. İLETİŞİM; SAHİBİ VE GENEL YAYIN YÖNETMENİ MEMET AVŞAR; 05414757500